f2af643b-1f2b-4576-a0c7-c8029d8139a4.png

Birlikte Ama Ayrı | Galeri77

111 B izlenme  
15.02.2024

"Birlikte Ama Ayrı"

Narek Arzumanyan - Sedat Girgin - Vav Hakobyan - Halil Sercan Tunalı

30 Kasım - 31 Aralık 2023

Galeri77

Galeri 77, portföyünde yer alan aynı kuşaktan dört genç sanatçının birbirinden renkli ve çarpıcı işlerini bir araya getiren “Birlikte Ama Ayrı” isimli sergiye 30 Kasım – 31 Aralık tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. “Birlikte Ama Ayrı” sergisinde iki Türk ve iki Ermeni sanatçı üzerinden gerçeklik, hayal dünyaları, kimlik arayışı, varoluş, ifade, insanlık, toplum ve sosyo-kültürel gibi konular farklı coğrafyalardaki sanatçıların merceğinden geçerek izleyicilerle buluşuyor. Bireysel ifadenin çeşitliliği ve kültürel bağlantılar üzerine sanatsal diyalog için bir platform niteliği taşıyan bu karşılaştırmalı sergi, sanatçıların eserleri üzerinden geleneksel sanatın sınırlarını zorlayarak izleyicileri düşündürücü bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor. Vav Hakobyan, eserlerinde klasik figürün ilerisine geçerek tablodaki her şeyi bir yapı söküme uğratarak kendi algısı altında tekrardan başka biçimlerde bir araya getiriyor. Tuval üzerindeki karakterler, objeler ve mekânlar her ne kadar evrimini ve değişimini tamamlamış gibi gözükseler de aslında sürekli ve sonsuz olan değişim sürecinin bir temsili şeklinde karşımıza çıkıyorlar. Hakobyan’ın işlerinde şiddet, ihanet, kurtuluş, trajedi, özgürlük ve dönüşüm temaları, çocukluktan alıştığımız popüler kültür öğeleriyle karikatürize edilmiş bir kimlik arayışına dönüşüyor. Sanatçı sanki resimleri aracılığıyla bir psikoterapi sürecini bizimle paylaştığı farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Hakobyan için önemli olan artık bu formların değişimleri; figürlerin dönüşümü, tuvaldeki boyanmamış alanlar, uyumsuz çeşitlilik ve kontrastların aşırılıkları… Sedat Girgin, eserlerinde insan davranışları ve duygu durumlarını kendi gözünden, kendine has üslubuyla yorumluyor. Toplumsal sınıfları, grupları ve bireyi bir tiyatro sahnesine yerleştirip alay edercesine mercek altındaki halleriyle karşımıza koyuyor. Modern insanın absürt ve tuhaf durumları eleştirel bir şekilde ele alınırken, figürlerin metamorfozu hem değişim, gelişim, benlik algısı ve kimlik arayışı olarak hem de fiziksel bir karikatürleşme ve absürt hal alarak gerçekleşiyor. Eserlerinde hiç alışık olmadığımız bir dünya yaratarak karakterlerini kendine özgü, oynak ve aynı zamanda hafif buruk bir gerçeklik içinde işleyen sanatçı, tarzını biraz sivri ama samimi olarak nitelendiriyor. Narek Arzumanyan'ın deforme olmuş ve parçalanmış figürleri insan ruhundaki iç kargaşayı ve karanlığı yansıtırken sanatçı resimleri aracılığıyla, kasvet, ölüm ve umutsuzluk temalarını korkusuzca resmedebilme cesaretini gösteriyor. Tüm bu trajik temalara ve kanlı sahnelerin ciddiyetine rağmen kompozisyonları olumsuz ve iç karartıcı bir izlenim bırakmak yerine; sanki bir psikolojik, polisiye gerilim filminin ustaca yapılmış şık illüstrasyonları gibi görünüyorlar. Eserlerinin zengin renkleri, gerçekçi olmayan, arkaik ve ilkel resim biçimleri de buna katkıda bulunuyor. İzleyici deneyiminin bir eserden diğerine kesintisiz bir şekilde akışının gerçekleşmesini isteyen Halil Sercan Tunalı, eserlerinde yarattığı alfabe aracılığıyla bize güncel hayatın problemlerini temsil eden bir pencere açıyor. Kompozisyonlarında minimalizm ve sürrealizmin etkilerine sıklıkla karşılaştığımız sanatçı, dışavurumculuk, optik ve soyut sanatın etkilerinden de beslenmeye çalışıyor. Picasso, Miro ve Escher gibi sanatçılardan etkilenen Halil Sercan Tunalı, resimlerinde kullandığı sembollerin bir alfabe oluşturmasıyla birlikte izleyiciyle kurmak istediği bağları güçlendirmeye çabalıyor. Bu sembollerden bazıları göz figürleri, balıklar, kapılar, pencereler, ağaç dalları gibi birçok farklı kavramları işaret eden imgelerdir. İllüstratif tarzı ve kullandığı çeşitli tekniklerle gerçeküstü dünyalar yaratan Tunalı, eserlerinde sosyo-politik konulara, kültürel deformasyon ve bireysel çarpışmalara yer veriyor. Sanatçının resimlerinde insan egosunun kadir olduğu ve yol açtığı her şeyin adeta ironik bir temsilini görüyoruz. Sergi bu şekilde bize gerçeklik algısının ne olduğunu sorduruyor; bir topluma, bir duruma veya bir sembole bakan farklı insanlar aynı şeyleri mi görürler? Kendini ifade edebilmenin kaç farklı yolu olabilir? İfade etmenin en doğru şekli var mıdır? İyi ile kötü, doğru ile yanlış kavramlarının gerçeklikteki yerleri nedir? “Birlikte Ama Ayrı” sergisi, Narek Arzumanyan, Sedat Girgin, Vav Hakobyan ve Halil Sercan Tunalı’nın sanatsal ifadelerini bir araya getirmekle kalmıyor, aynı zamanda kültürler arasında bir köprü görevi görerek izleyicileri insan deneyimini daha derinlemesine anlamaya davet ediyor.

Devamı

Seçtiklerimiz