Jeff Koons’un Erken Dönem Eserlerinden "Poodle" Sotheby’s’te Rekor Fiyatla Satıldı

Çağdaş sanatın küresel ölçekte en dikkat çekici figürlerinden Jeff Koons’un “Poodle” adlı heykeli, geçtiğimiz günlerde Sotheby’s Londra’da gerçekleştirilen “Pauline Karpidas: The London Collection” müzayedesinde 2 milyon 358 bin sterlin gibi rekor bir fiyata alıcı buldu. Koons’un 1991 tarihli bu çalışması, sanatçının erken dönem üretimleri arasında yer alıyor ve polychromed wood (çok renkli boyalı ahşap) malzemeden yapılmış nadir bir örnek olarak dikkat çekiyor.

Sanatçının Farklı Bir Yüzü

Jeff Koons genellikle paslanmaz çelikten yapılmış, ayna yüzeyli “balon” heykelleriyle tanınsa da, “Poodle” sanatçının heykel dilinde farklı bir dönemi temsil ediyor. Ahşap üzerine titizlikle uygulanan renkler ve canlı yüzey dokusu, Koons’un kitsch estetiğiyle el işçiliğini bir araya getirdiği erken dönem yaklaşımını ortaya koyuyor. Üç edisyoluk bir üretimin parçası olan eserin ölçüleri 58,4×100,3×52,1 cm.

Koons'un üretiminde yıllara yayılan biçimsel evrim

Müzayede Gecesi

Müzayede öncesi eserin tahmini satış aralığı 1 ila 1,5 milyon sterlin olarak belirlenmişti. Ancak esere gösterilen yoğun ilgiyle birlikte fiyat kısa sürede beklentilerin çok üzerine çıktı. Sotheby’s yetkilileri, heykelin “olağanüstü korunmuş durumda” olduğunu ve Pauline Karpidas’ın koleksiyonundaki yerinin özel bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Pauline Karpidas, 1990’lardan itibaren çağdaş sanatı destekleyen en önemli figürlerden biri olarak biliniyor. Damien Hirst, Sarah Lucas ve Tracey Emin gibi sanatçılara erken dönemlerinde destek veren Karpidas, koleksiyonunu hem kişisel sezgi hem de kültürel vizyonla şekillendirmişti.

Fotoğraf: Bob Adelman

Bir Dönemin Aynası

Sotheby’s Çağdaş Sanat Bölümü Başkanı Helena Newman, satış sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Pauline Karpidas’ın koleksiyonu, çağdaş sanatın son otuz yılını tanımlayan bir vizyonun ürünü. Jeff Koons’un ‘Poodle’ı ise bu vizyonun mizahi ama zarif bir yansıması.”

Koons’un “Poodle”ı, sanatçının 1990’ların başında geliştirdiği neşe, tüketim kültürü ve el işçiliğini harmanlayan estetiğini temsil eden önemli bir yapıt olarak öne çıkıyor. Bu satış, hem Jeff Koons’un sanat piyasasındaki kalıcı gücünü hem de Pauline Karpidas’ın koleksiyonunun tarihsel etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

Yazı ve Fotoğraflar: ArtNews