Perasma’nın Yeni Sergisi Leros’ta Ziyarete Açıldı

ArtNews

5 ay önce

Kapaktaki Eser: Gülsün Karamustafa

Fotoğraf: Ahmet Ağaoğlu

Mekâna özgü sergiler ve yerel ile uluslararası sanatçılarla iş birlikleri aracılığıyla çağdaş sanat ve kültür üzerine sorular sormaya ve bu alanları keşfetmeye odaklanan bir platform olan Perasma’nın Leros’taki sergi serisi, bu yaz da devam ediyor ve bir kez daha sanatseverleri adanın katmanlı tarihi ve doğal manzarasıyla bir diyaloğa davet ediyor. 29 Haziran’da açılan “Folding The Sea Into Dresses That Dissolve Like Salt” (Tuz Gibi Çözülen Elbiselere Katlamak Denizi) başlıklı sergi, 24 Ağustos 2025 tarihine dek sanatseverlerle buluşuyor. Sergide, ABD, Afrika, Asya ve Avrupa’dan 27 sanatçının eserleri, Kandioglou Konağı ve Lakki İlkokulu’nda yer alıyor. Üçüncü yılına giren Leros Projesi, yine adanın ritmine, geçişlerine ve birlikteliklerine kulak veriyor. Sergi bu kez adanın denizle kurduğu çok katmanlı, değişken ve sezgisel ilişkiyi merkezine alıyor.

Brain Eno
Fotoğraf: Ahmet Ağaoğlu

Sergi, birlikte var olmanın, bağlı kalırken özgürleşmenin ve temasın kimlikler ve sınırlar arasında nasıl şekillendiğini araştırıyor. Anlam, sabit hedeflerde değil, ilişkilerde, hareketlerde ve ortak bir ritimde şekilleniyor. John Donne’un “Veda: Yas Tutmayı Yasaklayan” şiirindeki pergel metaforu serginin düşünsel çıkış noktalarından biri. Bir ayağı sabitken diğer ayağıyla genişleyen bir hareketi anlatıyor. Burada bir taraf köklenmeyi, diğer taraf keşfetmeyi temsil ediyor. Yön değil, ritim arayan bir deneyimden söz ediliyor. İki aşığın görünmez ama kopmaz bağı gibi, sergideki hareket de merkezinden uzaklaşsa bile ona sadık kalıyor. Bu yaklaşım adanın doğasıyla da örtüşüyor. Leros, bir yandan sabit bir yer, bir yandan da sürekli değişen bir ritim. Denizle, rüzgarla ve hafızayla birlikte adanın sınırları esniyor. Anlatılar parçalı ama birbirine bağlı bir bütün oluşturuyor.



Marghariata Chiavara
Fotoğraf: Ahmet Ağaoğlu

“Folding The Sea Into Dresses That Dissolve Like Salt” (Tuz Gibi Çözülen Elbiselere Katlamak Denizi) doğrusal bir anlatıdan kaçınarak hareketin, kırılmanın ve dönüşümün etkin olduğu bir alan yaratıyor. Alejandro Jodorowsky’nin “psikobüyü” kavramından ilhamla, dönüşüm burada düşünceyle değil, eylemle, sembolle ve sezgiyle gerçekleşiyor. Yapıtlar açıklamak için değil, var olmak ve yankı bulmak için üretiliyor. Tıpkı kuşun bir cevabı değil, şarkısı olduğu için ötmesi gibi. Deniz ve ada da bu ritmi taşıyor. Birbirinden ayrı düşünülemeyen, birbirini tamamlayan ama sürekli değişen iki unsur olarak var oluyorlar. Bazen deniz adaya sınır çiziyor, bazen ona ulaşımı mümkün kılıyor. Kimi zaman ada korunup kapsanıyor, kimi zaman ise açıkta bırakılıyor.

Fotoğraf: Ahmet Ağaoğlu

Sergide yer alan sanatçılar arasında; Deniz Aktaş, Hüseyin Aksoy, Kent Andreasen, Korakrit Arunanondchai, Mirna Bamieh, The Centre for the Less Good Idea, Margherita Chiarva, Giorgio de Chirico, TM Davy, Brian Eno, Laura Footes, Lucio Fontana, Alice Guittard, Ali Kazma, Gülsün Karamustafa, William Kentridge, Joline Kwakkenbos, Dora Maar, Lola Montes Schnabel, Neo Muyanga, Marcus Neustetter, Ömer Pekin, Takis, Athina Rachel Tsangari, Rinus van de Velde, Evgenia Vereli ve Kostis Velonis bulunuyor.

 

Fotoğraf: Ahmet Ağaoğlu

 

 

 



Yazı ve Fotoğraflar: ArtNews

Paylaş:


Yorum yapmak için tıklayın

Diğer Yazıları

20 saat önce

Melek Zeynep Bulut'tan "Açık Anıtlar" Design Museum’da

2 gün önce

Göbeklitepe'de Perdeler Aralanıyor

2 gün önce

Miami Art Week 2025: Miami'de Küresel Sanat Zirvesi

2 gün önce

IAAF İstanbul'un 6. Edisyonu Sanatseverlerle Buluşuyor

3 gün önce

Ayın Kitabı: Rick Rubin'den "Yaratıcı Eylem: Bir Var Olma Biçimi"

En Çok Okunanlar