“The Escape from the Serail (Die Entführung aus dem Serail)” projesi, İstanbullu Genco Gülan ve Saraybosnalı Yeliz Celebic arasındaki disiplinlerarası etkileşimin araştırılmasına dayanan bir sanat projesidir. Proje, Wolfgang Amadeus Mozart'ın "Saraydan Kız Kaçırma" (1782) Operası’na atıfta bulunuyor ve onu Saraybosna ile ilişkilendiriyor. Yaklaşık 20 yıldır birlikte çalışan Gülan ve Celebic, "The Escape from the Serail" projelerini, şehre ve Bosna Hersek Ulusal Sanat Galerisi’ne özel olarak gerçekleştiriyorlar.
Genco Gülan bu proje için yeni ürettiği serisinde Versailles ve Fatehpur Sikri'deki saray da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki farklı sarayları resmediyor. Sanatçı ayrıca Saraybosna'nın köklü tarihine ve mimari yapılarına göndermede bulunuyor. "Sarail" sözcüğüne atıfta bulunarak, "Olimpiyat Şehri" (1984) olan Saraybosna'nın adına ve anılarına da değiniyor. Gülan'ın resimlerindeki figürler koşuyor gibi görünüyor ancak neden ve nereye koştuklarını veya nereden koştuklarını bilinmiyor.
Yeliz Celebic'in performansı, Genco Gülan'ın mimari bedenlerin işleyişine ilişkin konseptiyle diyalog halinde duyguların bedenleştirilmesine odaklanıyor. Performansı, "Saraydan Kız Kaçırma" operasındaki Constanze rolünün aryaları aracılığıyla duygusal bir tepki uyandırmayı amaçlıyor. Celebic onun şu sözlerini aktarıyor:
“Hüzün, senden ayrıldığımdan beri kaderim oldu. Solucanların yediği bir gül gibi, kışın solmuş çimen gibiyim. Yaşamım acıyla geçiyor.” (Christoph Friedrich Bretzner'in librettosuna dayanarak Gottlieb Stephanie tarafından kaleme alınan librettodan)
Celebic bu sözcükleri, "başkalarının duygularına bakmak mümkün müdür?" sorusunu sorarak bir performansa dönüştürüyor. Hislerin nasıl iletildiğini veya taşındığını gözlemleyen metaforik bir anlatıya dönüşen bu çalışma, aynı zamanda hatırlamanın bir yolunu, sevdiklerimizle yeniden nerede bir araya geleceğimizi arıyor.
Genco Gülan ve Yeliz Celebic'in "The Escape from the Serail (Die Entführung aus dem Serail)" adlı, oryantalizm kavramından doğan dualiteyi, kaçış ve kavuşma eylemlerinin temsilleri üzerinden ele alan,, sözcüklerin ve imgelerin ötesine geçerek karmaşık gerçekliklerin derinliklerine inmeyi amaçlayan sanat projesi 6 Haziran 2025'e kadar Bosna Hersek Ulusal Sanat Galerisi'nde ziyaret edilebilir.
Yazı ve Fotoğraflar: ArtNews
Tate’te Bir Dönemin Sonu: Maria Balshaw 2026’da Görevini Bırakıyor
Paris’te Richter Etkisi: Fondation Louis Vuitton’da Büyük Retrospektif
Kayanın Hafızası: Kayseri’de 6.000 Yıllık İnsan Figürleri Ortaya Çıktı
Britanya'nın Fotoğrafik Aynası Martin Parr 73 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Galeri 77, Art Miami 2025’e Güçlü Bir Seçkiyle İlk Kez Katılıyor
Yorum yapmak için tıklayın