İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi, Kızıltoprak'tan sonra ikinci şubesi
IMOGA ART SPACE'i Mayıs 2017'de Kuzguncuk'ta açıyor.
"IMOGA'nın Ölümsüz İzleri" isimli sergi ile kapılarını ilk kez sanat severlere açacak IMOGA ART SPACE, iki katlı mekanında sergilerin yanı sıra konferans, workshop ve sanatçı sohbetlerine de ev sahipliği yapacak bir sanat platformu olacak.
Mine Küçük küratörlüğünde hazırlanan açılış sergisi "IMOGA'nın Ölümsüz İzleri" müze tarihinin özeti ve bugün aramızda olmayan, müzede eserleri ile yaşayan Türk sanatçılarına saygı duruşu niteliğinde olacak. 4 Mayıs 2017 tarihinde Kuzguncuk IMOGA ART SPACE'de izleyici ile buluşacak sergi 23 yaşamayan sanatçının baskı resim eserlerinden seçilmiş birer örnek, anılardan fotoğraflar ve bir kısa film ile birlikte sunulacak.
Sergi’nin küratörü Mine Küçük, sergi için özel olarak hazırlanan kitap için kaleme aldığı yazıda projeyi şöyle anlatıyor:
Bir Müzenin Temel Taşını Oluşturan Atölyelere ve Onlara Can Veren Sanatçılara Dair:
Çoğunlukla tuval üstüne yağlı boya resim yapıldığı 1970'li yıllarda, Süleyman Saim Tekcan baskı resmi anlatan, atölyeler kuran, atölyelerde baskı resmi öğrenen ve üreten sanatçılara kucak açan bir öncü ve lider oldu. Kendisi öğrencilik yıllarından itibaren kişiliği ve aldığı eğitimin bir karışımı olarak öğrenmeye, öğretmeye ve paylaşmaya olan tutkusu hiç bitmeyen bir sanatçı. Bildiği baskı resim tekniklerini sanatçı arkadaşları ile paylaşırken ve üretmeye devam ederken, tüm bunların arkasında en az sanat üretmek kadar değerli diğer bir amacı da sanat eserlerinin belli bir alıcı kesimin elinden çıkıp tüm evlere girebilmesine olanak vermek.
Süleyman Saim Tekcan ilk atölyesini 1970li yılların başında kuruyor. Gün gelip daha büyüme ihtiyacı ortaya çıkınca bu atölye müzeden önceki son durağı olan Çamlıca Sanat Evine taşınıyor.
Çamlıca Sanat Evi atölye, galeri, sanatçı misafirhanesi hem de Tekcan ailesinin evi olarak hizmet verdiği için önceki atölyelerden çok farklı. İstanbul’un sanat hayatına çok önemli katkıda bulunan Çamlıca Sanat Evinde üretilen işlerin çoğalması ve sanat eserlerini ziyaretçilerle paylaşma ihtiyacı bu oluşumu 2004 yılında IMOGA’ya (İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi) taşıyor.
IMOGA atölyelerinde iş üretmeyen ve Türkiye’nin sanat ortamının konuşulduğu sohbetlere katılmayan sanatçı neredeyse yok gibi. IMOGA’nın açılış konuşmasında Süleyman Saim Tekcan’ın müzenin koleksiyonunu oluşturan tüm sanatçılara teşekkür etmesi de bu durumun başka bir kanıtı zaten.
‘IMOGA’NIN ÖLÜMSÜZ İZLERİ’ adlı sergi atölyelerde ve müzede üretim yapmış ve bugün aramızda olmayan Elif Naci, Nurullah Berk, Zühtü Müridoğlu, Eren Eyüboğlu,Veysel Erüstün, Emin Barın, Ferruh Başağa, Cihat Burak, Avni Arbaş, Turhan Selçuk, Neşet Günal, Mehmet Pesen, Nedim Günsur, Adnan Turani, Semih Balcıoğlu, Burhan Doğançay, Erol Akyavaş, Gündüz Gölönü, Özer Kabaş, Burhan Uygur, Gül Derman, Kadri Özaytan, Mehmet Koyunoğlu’nun baskı resimlerine yer veriyor.
