f2af643b-1f2b-4576-a0c7-c8029d8139a4.png

Meksika Rüyaları - Bashir Borlakov

14 B izlenme  
27.01.2021

Meksika Rüyaları

BASHİR BORLAKOV
22 KASIM - 21 OCAK 2012
PİLOT

PİLOT, 22 Kasım-21 Ocak tarihleri arasında, Bashir Borlakov’un “Meksika Rüyaları” isimli solo sergisine ev sahipliği yapıyor.

Borlakov’un 2005 yılından başlayarak ürettiği “kurgusal gerçeklik” olarak tanımlanan panoramik serileri, geçmişin uçucu imgesine odaklanır. Borlakov, kendi yaşam alanındaki görünmez sorunları, sarkastik bir yaklaşımla mercek altına alırken, bir yandan da 1989 sonrası Rusyasının geç kapitalizmle mücadelesini ve eski sistemin çürümekte olan taraflarını şiirsel bir dille görselleştirdi. Kararlı ve titiz bir araştırmacı gibi çalışan ve “çağının meselelerini değerlendirmekte ustalaşmış bir sanatçı” olarak tanımlanan Borlakov, mesele ettiği konuyu, daraltarak derinleştirmeyi ve genişletmeyi seçti.

Borlakov’un PİLOT’ta ilk kez izleyici karşısına çıkacak olan 8 fotoğraflık serisi, birer fotoğraf olmaktan ziyade,  bilgisayar yardımıyla üretilmiş bugünün resimleri. İlk bakışta izleyiciyi yetkin bir görsellikle çarpan çalışmalar, aslında bizleri tarihsel bir jimnastik yapmaya çağırıyor. 1940’lar dünyasından seçilmiş 6 karakter üzerinden, bildiğimiz şeylerin ne kadar bulanıklaşabileceğini, bilmediklerimizin ise bir anda parlayıp aydınlanan bir resim gibi yakalanabileceğini gösteriyor.  

Frida Kahlo, Diego Rivera, Troçki, Sylvia Agaloff, Ramon Mercader, David Alfaro Siqueiros arasında yaşanan, yaşanması olası veya hiçbir zaman yaşanmamış olaylar bütünü, Borlakov’un tarihe bakışını ortaya koyan verimli birer elemana dönüşüyor. Aşkın, nefretin, ihanetin, sanatın, politikanın ve ölümün, yani insana dair en temel meselelerin görünür olduğu bu ilişkiler ağı içinde sanatçı, tarihsel bilgimizi yapı bozumuna uğratıyor.  Pierre Nora’nın tanımıyla, yaşamın kendisi olan hafıza, anımsama ve unutma diyalektiğine açık, sürekli biçim değiştirmelerden habersiz, her türlü kullanımlara ve el oyunlarına karşı çok duyarlı, uzun belirsizliklere ve ani dirilmelere elverişlidir. Bu anlamda devamlı bir gelişim halindedir. Borlakov’un tarihsel bilinçdışı olarak tanımladığı, tarihin kendisinden çok, olasılıkların genişliğine ve beklenmezliğine vurgu yapan hafıza ve fantazidir.

Borlakov, 20. yüzyılın dağınık ve yazı & film dünyasında tek yönlü olarak ele alınan tarihini görselleştirmekle ilgilenir ve kendini bir minyatür sanatçısı olarak görür. Tarihsel gerçeklikler dönemlere göre değişir ve tarih bugünden yazılır savını öne sürer. Borlakov’un tarih yazımı, absürdlüklerle dolu bir tiyatro oyunu gibidir.  Dokümenterlikten son derece uzak bu anlayışla sanatçı ,imkansız bir tarihi yazma görevini üstlenir. Bu anlamda, fotoğraflarında yer alan tuhaf ve tekinsiz karşılaşmalar, bilinçdışının her tür olasılıkları kucaklayan karanlık zemininde yeşerir.

Borlakov, belli bir zaman ve mekanda yaşayan insanlar olarak bizlerin ortak bir rüya gördüğümüzü, bir rüyanın içinde yaşadığımızı düşünür. Ona göre, her çağ, kendi ütopyasının rüyasını görmektedir.  Bu anlamda bugün ürettiği resimler, ona ait olmayan ortak bir belleğin görselleştirilmesinden başka bir şey değildir.

Sanat, tüm kişiselliğinin ötesinde, bir tarihsel ve toplumsal belge olarak işlev görür. Borlakov’un kahramanlarından Troçki, rüyalarında Chagall resimleri görür. Mercader, bir Prometheus gibi cezalandırılmıştır. Bir sanatçı, bir katile, ünlü bir ressamın karısı olarak tanınagelmiş biri, 20.yy’ın en önemli kadın kahramanına dönüşebilir. Tarih, içinde bulunduğunuz zamanın öncelikleri, algısı, yaklaşım biçimine göre eğilip bükülebilecek birşeydir.

Borlakov’un daha önce hiç izleyiciyle buluşmamış yeni çalışmalarının birarada görülebileceği PİLOT’taki bu ilk solo sergisi, 22 Kasım-21 Ocak tarihleri arasında ziyaret edilebilir.

Devamı

Seçtiklerimiz