Tasarımcının Notu | Salt Beyoğlu
78 B izlenme 3.10.2024Tasarımcının Notu
11 Eylül 2024 – 2 Şubat 2025
Salt Beyoğlu
Salt’ın yeni sergisi “Tasarımcının Notu”, 11 Eylül’de Salt Beyoğlu’nda ziyarete açıldı. Sergi, 20. yüzyılın son çeyreğinde Türkiye’de grafik tasarım alanında yaşanan değişimi kitap üzerinden ele alıyor ve tasarımcının, bir aktörü olduğu “kitap”taki eksik anlatısını kurmayı amaçlıyor. Garanti BBVA tarafından kurulan Salt’ın yeni sergisi Tasarımcının Notu, 11 Eylül Çarşamba günü Salt Beyoğlu’nda ziyarete açılıyor. Kültür yayıncılığının yükselişe geçip grafik tasarımcının bir özne olarak öne çıktığı sürece bakan sergi, kitabın yaygın tasarım unsurunun kapak olduğu 1970’li yıllardan bütüncül bir tasarım nesnesine dönüştüğü 1990’lara uzanıyor. 20. yüzyılın son çeyreği, Türkiye’de siyasal, iktisadi ve toplumsal açıdan bir dizi kırılmanın cereyan ettiği yıllar oldu. Küresel ekonomiye eklemlenme sürecini açan 24 Ocak 1980 kararları ve onu izleyen 12 Eylül darbesi, ülkede neoliberal bir dönüşümün zeminini yarattı. Bu dönüşümün kendini etkin biçimde gösterdiği alanlardan biri de kültürdü. 1980’lerde özel sektörün bu alana yönelmesi, medya ve reklamcılıktan yayıncılık ve güncel sanata birçok alanda açılımı beraberinde getirdi. Kültür hayatının pek çok yönden kesintiye uğradığı bu dönem, darbenin bertaraf ettiği düşünce ortamının yön verdiği ve günümüz kültür yayıncılığının temelini atan bir dinamizmin de miladı oldu. 1980’lerde nitelik ve nicelik bakımından bir yükseliş yaşayan yayıncılık; bankalar, holdingler ve özel şirketlerin prestij faaliyeti olarak yeni bir boyut kazandı. Kitap bir yandan mevcut siyasi atmosferde içeriği ve kapak resimleri nedeniyle sembolik bir suç unsuru olarak yasaklanırken, bir yandan da gelişen kültür endüstrisi ve rekabet ortamında sunduğu yeni anlayış ve biçimsel önermelerle bir kültürel meta olarak değer görmeye başladı. Bu durum kitaba ilişkin farklı görsel iletişim arayışlarını, dolayısıyla “grafik tasarım” ve “grafik tasarımcı” olgularını öne çıkardı. 1990’lar, önceki on yılda yaşanan bu gelişmelerin sonuçlarının kitap üzerinde belirgin biçimde izlendiği yıllardı. Grafik tasarımcının önem kazanması, kitaptaki konumunun yayın ve düşünce ortamlarında tartışılmasını beraberinde getirdi. Tasarım niteliği yüksek kitaplar, özel kuruluşların yayınlarıyla sınırlı kalmadı; farklı ölçeklerde yayınevlerinin bu yöndeki talepleri tasarımcının yeni deneme ve önermelerine alan açtı. Bilgisayarın tasarım sürecine dâhil oluşu, kitabın baskıya hazırlığındaki birçok uzmanlığı devreden çıkarırken tasarımcı ile matbaa arasındaki mesafeyi de kapattı.