Jeff Koons’un son dönem heykelleri ve resimlerini bir araya getiren "Porcelain Series" başlıklı sergisi Gagosian'ın New York, 541 West 24th Street’teki galerisinde izleyiciyle buluşuyor. Dünyanın en tanınan çağdaş sanatçılarından Koons’un "Porcelain" serisine adanmış ilk kapsamlı sergi olması bakımından önem taşıyan bu seçki, sanatçının gündelikten kadim olana, güzellikten mühendislik mükemmeliyetine uzanan kavramsal katmanlarını görünür kılıyor.
Koons’un "Porcelain" heykelleri, yüzeylerindeki çarpıcı parlaklıkla dikkat çekse de, ardında son derece uzun ve teknik bir üretim süreci barındırıyor. Sanatçı, 18. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar üretilmiş porselen biblolardan esinlenerek Diana ve Venüs gibi mitolojik figürleri, bir geyik ve köpek gibi hayvanları ve zamansız bir çiftin sarılışını dev boyutlarda yeniden hayal ediyor.
Her bir heykel; dijital tarama, mekanik mühendislik, lazer çizim, katmanlı boya uygulamaları ve cilalama süreçlerinden geçiyor. Ayna parlaklığındaki paslanmaz çelik hem fiziksel dayanıklılık hem de yüksek yansıtıcılık sunarak izleyiciyi esere aktif biçimde dahil ediyor. Koons’a göre bu yansıma yalnızca biçimsel bir efekt değil; geçmiş, bugün ve geleceğin aynı yüzeyde buluştuğu “katılımı artıran” bir kavramsal alan.
Koons’un "Porcelain" serisi kapsamında ürettiği yağlı boya resimler de heykellerle benzer bir zamansal ve duyusal derinlik taşıyor. Tablo ilk olarak dalgalar, bulutlar ya da orman dokusu gibi doğal bir manzarayla başlıyor. Ardından Koons, tuval üzerine enerjik ve geniş fırça darbeleri ekliyor. Bu katmanı, geleneksel bir uygulama olan “sizing” tekniğiyle yerleştirilen alüminyum varak takip ediyor.
Bu metalik yüzeyin üzerinde ise sanat tarihinden alınmış gravür imgeleri beliriyor: Agostino Carracci’nin Satyr Whipping a Nymph ve Nymph, Putto, and a Small Satyr; Marcantonio Raimondi’nin Raphael’den sonra yaptığı The Judgment of Paris; Johann Sadeler’in Neptune and Caenis gibi eserler… Son aşamada Koons, yeniden fırça darbeleri ekleyerek hem malzeme hem anlam bakımından zengin, çok katmanlı bir yüzey yaratıyor.
Koons, bu seride sanat tarihinin yeniden yorumlanan imgelerini güncel bir bağlama taşıyarak görsel kültürün tarihsel dolaşımını inceliyor. Klasik mitolojinin ve Rönesans gravürlerinin çağdaş bir yüzeyde yeniden parlaması, sanatçının “insanlığın ve uygarlığın dönüşüm ve aşılma kapasitesine” duyduğu inancın altını çiziyor.
Porcelain Series, Koons’un süslemeyle metafiziği, teknolojiyle geleneği aynı zeminde buluşturma becerisinin yeni bir doruk noktası niteliğinde. Sergi, hem estetik hem kavramsal açıdan Koons’un kariyerindeki en rafine üretimlerinden birine işaret ediyor.
Yazı ve Fotoğraflar: ArtNews
Melek Zeynep Bulut'tan "Açık Anıtlar" Design Museum’da
Göbeklitepe'de Perdeler Aralanıyor
Miami Art Week 2025: Miami'de Küresel Sanat Zirvesi
IAAF İstanbul'un 6. Edisyonu Sanatseverlerle Buluşuyor
Ayın Kitabı: Rick Rubin'den "Yaratıcı Eylem: Bir Var Olma Biçimi"
Yorum yapmak için tıklayın