Bu proje; Türk toplumunun, büyük şehirlerde, özellikle İstanbulda Gazete ve Televizyon kanallarının çoğunda Magazin gazeteciliğinin önlenemez yükselişi, giderek İstanbuldaki eğlence hayatının;bir kısım dar gelirli insanların, kolay ve hızlı sınıf atlama üzerine sıkça kafa yormalarıyla taklit edilmesi gereken bir örnek haline gelmesi ve Televizyonun son bir iki sene içinde tetiklediği Gelin-Kaynana türü programlar ve çeşitli yarışmalarla nasıl bir prototip haline dönüşmeye başladığını vurgulamaya yönelik bir düzenlemeydi.
Türkiyede seksenli yılların başında köylü ve kentli nüfus eşit- ken, günümüzde kentli nüfus yüzde yetmişlere doğru hızla ilerliyor. Ellilerden itibaren köyden kente göç hızlanıyor ve yalnızca yeni insanlar değil, bambaşka değerler, zevkler, duygular ve tatlar kenti ele geçiriyor.
Varoşlar, gecekondu mahalleleri kentin içinde yer alır ve Arabesk kültür , Fantezi Müzik, Kebap, Minibüs şehri ele geçirirken Göçmen, yerleşik kültürden kabulünü istiyor, reddediliyor ama asla vazgeçmiyor.Öyleyse Arabesk ve beraberinde getirdiği Kitsch kültür, kentte kaybolmaya, susmaya karşı yapılan bir çoğul itirazdır diyebilir miyiz ?...
Anadolu pavyonlarından İbo ya da Müslüm diye birileri çıkıyor, şalvar ve mintandan birkaç yıl içinde beyaz takım elbiseler giyen Pop-Kültlere dönüşüyorlar.Yolunu kendi bulan ve buldukça kaybeden bu anti-kahramanlar sonuçta dinleyicileri tarafından Kült haline getiriliyorlar.
Bu örnekler, eğitimin ne kadar gereksiz olduğunu, şöhret ya da para sahibi olmanın belli yöntemleri olduğunu ve bunları uygulamanın, taklitçisi olmanın kısa yoldan sınıf atlamanın tek yöntemi olduğunu ülke Televizyonlarından hergün, her saat hayatımıza sokulan programlarla dayatıyor ve bir çeşit beyin yıkama olarak nitelendirebileceğimiz boyutta kabul görüyorlar.
Benim projem; Pop-kültün tüm yansımalarının yer aldığı kitsch bir oda. Kocasından yeni ayrılmış varoşlardan dul bir kadın veya özgürlüğünü kendince ilan etmiş sınıf atlamaya hevesli ve bunun yolunun Televizyon ya da magazin dergilerindeki tariflerden geçtiğine inanan bir kadın...
Bir yanda televole, gelin-kaynana program parçacıkları; mankenler, futbolcular aynı tarifleri uygulayarak ülkenin yüksek standardlı yaşam seviyesine dişi, tırnağı ve başka şeyleriyle ulaşabilmiş kadınlar idolleri..Büyük bir yoksulluktan gelen bu gündelik yaşamın yeni insanının gözü asla doymuyor. Ben bu odayı, Kültürün beşiği, bu insanlar için aslında uç noktası olan bir müzede hayal ediyorum;tüm gerçek televizyon görüntüleri ve müziğiyle...Biz, yani aslında kendine yabancı Türk toplumunun bu noktada yansımamızı bulacağımıza inanıyorum.
KEZBAN ARCA BATIBEKİ
İstanbulda dogdu. 1980 yilinda İDTGSYO ( Şimdiki İst. Marmara Üni. ) Grafik bölümünden mezun oldu. İsveç TV için bir çocuk filmi, uzun metrajlı filmlerde fotoğraf ve Sanat Yönetmenliği, sanat üzerine yazılar yazdı..1983 te gittiği ve uzun süre kaldığı Oxford ve Londrada resim üzerine yoğunlaştı. 1984 ten itibaren popüler kültür ve üzerine yaptığı resimlerle Çağdaş sanat ortamında tanınmaya başladı. O yıldan bu yana 16 kişisel sergi açtı, birçok yurtiçi ve yurtdışı karma sergiye katıldı. İki kez Esbank büyük ödülü aldı. İstanbulda yaşıyor, resim, fotoğraf, yerleştirme ve kısa film üzerine çalışmalarını sürdürüyor.
Son kişisel sergiler :
2004 / Kafes / Maçka Sanat Galerisi
2004 / Yolda / The Bunka Quint Gallery in the Costume Design Museum / Tokyo Japonya
2005 / I Shot Andy Warhol in İstanbul / Proje4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi Artvarium / İstanbul
Son karma sergiler :
2005 / I Shot Andy Warhol in İstanbul / Cinema Odysee - 17. Türk Sinema Günleri / Strasbourg France
2007 / Istanbul Now / Lukas Feichtner Art Gallery / Viyana Avusturya
2008 / Baku Bienali / Baku Azerbaycan
SALT tarafından ilk kez, Paris Anlaşması’nın onaylandığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 21. Taraflar Konferansı (COP21) paralelinde gerçekleştirilen Bu son şansımız mı? programı beşinci yılına girdi.
Leonardo Da Vinci'nin başyapıtlarından biri olan “Kayalıklar Bakiresi” üzerinde 15 yıl süren detaylı incelemeler sonucu ortaya çıkan sergiyi yazarımız Nurdan Ateş yazdı.
Grayson Perry'nin “Süper Rich Interior Decoration’’ adlı Londra Mayfair Victoria Miro Gallery’de gerçekleşen sergisini yazarımız Nurdan Ateş ARTtvBlog yazdı!
Küratörlüğünü Darren Pih ve yardımcı küratörlüğünü Tamar Hemmes’in üstlendiği Tate Liverpool ve Keith Haring Vakfı işbirliği ile İngiltere’deki en kapsamlı Keith Haring sergisini Nurdan Ateş yazdı!
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 23. İstanbul Tiyatro Festivali başlıyor.
Kraliyet Sanat Akademisi küratörlerinden Martin Caiger-Smith ve Sarah Lea‘in üstlendiği 13 salonda izleyici ile buluşan Antony Gormley sergisi tüm ezberleri alt üst etti.
Büyük Cam Ustası Dale Chihuly, 14 yıl aradan sonra, 50 yıllık sanat kariyeri boyunca imza niteliği taşıyan, büyük ölçekli camdan heykellere dönüşen 32 eseri ile Kew Gardens içinde 13 noktada sanatseverlerle buluştu.
BASE, 14-17 Kasım 2019 tarihleri arasında Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçı adaylarını Akaretler Sıraevler’de sanatseverlerle buluşturacak