f7c849f2-0101-48db-a188-b74f67246675.jpg

45. Art Basel 'in Ardından Aklımda Kalanlar - Yazan Yasemin Vargı

Yasemin Vargı

9 yıl önce


45. kez düzenlenen Art Basel’ e katılım bu senede oldukça fazlaydı. 285 civarında dünyanın heryerinden birçok
ünlü galerinin katıldığı fuarda 4000 kadar sanatçının işleri sergilendi. Sanatseverler ve koleksiyonerlerin dışarıda kuyruklar oluşturduğu fuar bir hafta sürdü. Bu senede Art Basel fuarı sırasında  Art Unlimited, 14 Rooms,
Scope, Design Miami, Liste ve bunun gibi ufak çapta diğer sergi alanları ve fuarlar gerçekleşti.
Fuarlar dışında şehrin birçok müzesinde usta sanatçıların eserleri sergilendi. Foundation Beyeler, Kunstmuseum Basel, Kunsthalle Basel, Tinguely Museum ve Kunsthaus Baselland bunların birkaçıydı.

Art Basel’in VIP açılış gününün daha  ilk saatlerinde 2 milyon dolar üzerinde fiyatı olan eserler alıcı buldular.
Bazıları ise daha Art Basel’e gelmeden satıldı. Andy Warhol’un kendini resmettiği portresi 30 milyon dolara alıcı bulurken, Gerhard Richter’in bir eseri  6 milyon dolara, Jeff Koons’un Yunus heykelide 5 milyon dolara alıcı buldu.
Toplamda 70.000 ‘e yakın kişi Art Basel’i ziyaret etti.


Christian Schad , Anna Gabbioneta , 1927

Birçok müze koleksiyonun eserleri yer alan Alman usta ressam Christian Schad’ın Naziler ve 1. Dünya Savaşından etkilenerek yaptığı karanlık , keskin detaylara yer veren eserlerine Art Basel’de rastlamak mümkün.



Fuarın en görkemli galerilerinden biride New York’tan katılan Helly Nahmad Galleriydi. Calder, Magritte, Picasso, Miro gibi birçok usta sanatçının görülmemiş işlerini sergiledi.


Rene Magritte (b.1898-1968) – La Grande Guerre, 1964 – Helly Nahmad Gallery

Sürrealist sanatçıların başında gelene Rene Magritte’in bu eseri Büyük Savaş olarak adlandırılmış. Dikkatlice arka fona baktığınızda şemsiyeli kadının önünde durduğu beton duvar ve deniz manzarası sanatçının en önemli resimlerinden biri olan suratında yeşil elma figuru olan şapkalı adam ile aynı manzara önünde duruyor.( The Son of Man , 1964)  Sanatçının resimlerinde ki figürlerin suratını kapaması ise izleyicide uyandırmak istediği merak.  Sanatçı “görmek istediğimz herşeyin aslında başka birşey arkasında saklandığını ve bizimde hep saklı olanı görmek istediğimizden” bahsediyor. Birçok film , kitap kapağı ve müzik videolarına ilham veren Magritte’in en önemli eserlerinden birinin kadın versiyonu olan bu tabloda Art Basel’de sergilenen işler arasındaydı.


Ludwig Meidner, The Incident in the Suburbs, 1915

1884 doğumlu Alman Ekspresyonist  ressam Meidner, 1. Dünya Savaşından etkilenerek özellikle 1915 – 1920’li yıllarda portreler üzerinde çalıştı. Meidner’in resimlerinin özelliği arka fonda yarattığı gerçek üstü, hareket halinde, baş döndüren şehir ve doğa manzaraları oldu. Orjinal stili ve tarzı ile kendini belli eden bir sanatçı olmasına rağmen 1953 yılına kadar tanınmadı.  İlk büyük sergisini 1963’te yaptıktan 3 sene sonra vefat etti.


Diane Arbus , (b.1923-1971 ) A Jewish giant at home with his parents in the Bronx N.Y , 1970

Amerikanın en ünlü kadın fotoğraf sanatçılarından biri olan Diane Arbus 1923-1971 yılları arasında birçok eser üretti , birçok ünlü usta fotoğrafçı ile birlikte çalıştı ve eğitim aldı. Fotoğrafçılık kariyerine birçok ünlü moda dergisine fotoğraflar çekerek başlayan sanatçı modadan çok haz almadığı için bu kariyeri bırakıp sanat dünyasına ; devler , cüceler , transeksüel insanlar, sirk performansçıları gibi dış görüntüsü normal olmayan sürreal olan kişileri fotoğraflayarak adını duyurdu. İnsanların zamanında deli olarak nitelendirdiği kişileri ama aslında öyle olmayan, sadece dış görünüşleri farklı olduğu için insan gözünün onların garip noktlarını görmeyi seçtiğininden yola çıkan sanatçı işlerinde böyle konulara ağırlık verdi.  48 yaşında intihar ederek öldükten bir sene sonra, 1972 yılında, dünyada Venedik Bienalinde fotoğrafları sergilenen ilk kadın sanatçı oldu.


Barry Flanagan , Hare on Pyramid , 1988 – Galerie Hans Mayer

1941 doğumlu İngiliz sanatçı Barry Flanagan’ın işlerinin çoğunun ilham kaynağı ve konusu olan tavşan heykellerinden birkaçı Art Basel’de sergilenmekteydi. Birçok müze ve koleksiyonda eserlerinin yer aldığı ve sergilendiği bir sanatçı. Flanagan’ın aldığı ilham İngiltere’de parkta koşan tavşanları görmesi ve Mısırlılar için tavşanın; hayatı, dolunayı ve ölümsüzlüğü simgelemesi.


Jason Brooks (b.1968) , Kate , 2013 – Marlborough Fine Art

Hyper-realist sanatçı Jason Brooks’un yağlı boya ile yaptıpı Kate Moss tablosu.


Manolo Valdes (b. 1942) , Retrato con marco , 2014

Usta İspanyol sanatçı Manolo Valdes’in Picasso ve Matisse’ten ilham alarak yaptığı kolaj eseri.


Rene Wirths (b.1967) , Schadel, 2013 – Galerie Michael Haas

1967 doğumlu Berlin’de yaşayan sanatçı Rene Wirths’un gerçek ile ayırt edilemeyecek güzellikte ve detay ile yaptığı yağlı boya eseri. Sanatçı yaptığı resimlere hiper- realist denmesini yada foto-realist denmesi yerine ilüzyonist denmesini tercih ediyor çünkü yaptığı işleri bir kopyalama yada fotoğraftan alıntı olarak görmüyor ve ele almıyor. Sanatçı bulduğu bir objenin karşısına geçip onu çizdikten sonra geri kalan detayları ufak farklılıklara kendisi manipule ediyor. Gözün sadece resmettiği objeye odaklanması ve istediği yerde hayal edebilmesi için düz fonlar seçiyor.  17. Yüzyıl Hollanda’da yağlı boya sanatı, Rene Magritte ve Gerhard Richter gibi sanatçılar Rene Wirth’un ilham kaynakları arasında. Art Basel’de sergilenen bu işi lk günde alıcı bulan ve oldukça etkileyici bir eser.


Paul McCarthy (b.1945) White Snow and Bambi – Hauser & Wirth

Los Angeles’ta yaşayan  Paul McCarthy  politika ve sosyal sorunlara alaycı ve şaşırtıcı bir dille yaklaşıyor. Disney, pop kültür ve Amerika’yı yansıtan konulara odaklanan sanatçının PamukPrenses serisine ait,  mermerden yaptığı Bambi heykeli.


Ai Weiwei , Watermelon 2006

56 yaşındaki ünlü Çinli sanatçı Ai Weiwei’nin porselenden yaptığı karpuz heykelleri.


Martin Kippenberger (b.1953-1997) Zuerst die Füsse , 1990
 oyulmuş ahşap , araba motoru verniği

Önemli ve öncü sanatçılardan biri olan Almanya doğumlu  Kippenberger,  açık görüşlü, eserleri sürprizlerle dolu ve  izleyicinin limitlerini zorlayan işler üretmiş olan bir sanatçı. Yağlı boya, kağıt, fotoğraf, enstelasyon ve heykel gibi sanatın birçok dalında eserler üretmiş olan sanatçının Haç’a gerilmiş olan kurbağa heykellerinden biri de Art Basel’de sergilenen işler arasındaydı.  44 yaşında hayatını kaybeden sanatçının ölümü ile birlikte işleri değer kazanarak müzayede ve fuarlarda işleri milyon dolar ve üzerine yükseldi.


Giuseppe Penone , Spine D’Acacia , Occhio Sinistro , 2003 (300 x 360cm)

Arte Povera akımının takipçilerinden biri olan İtalyan sanatçı Penone’nin  9 panel üzerine yaptığı, yağlıboya ve dikenlerden oluşan eseri.  İnsan ve doğa arasındaki bağı eserlerine taşımayı seven sanatçı, ağaçlardan ve doğadan etkilenerek her bir detayı, gölgeyi ve tekstürü sanatın bir parçası olarak görüyor ve kullanıyor. Art Basel’de sergilenen işleri arasında en çok dikkat çekenleri yüzlerce dikenibüyük bir özenle kavasa yapıştırarak oluşturduğu eserleriydi.


George Segal, Woman on Park Bench , bronze 1998-2009

Heykellerini genelde beyaza boyayan sanatçı  bronz heykellerinde geleneksel bir yol seçerek önceden ürettiği alçıdan hazırladığı kalıplardan birini seçerek başlıyor. İnsan boyunda ürettiği beyaz heykelleri birer hayali ve melankolik bir hava veriyor.


James Rosenquist, İsimsiz,  1989 , yağlıboya

1933 doğumlu yaşayan usta Amerikalı sanatçının tarzını en güzel yansıtan yağlı tablolarına Art Basel’de rastlamak mümkün. Dünyaca ünlü birçok müzede ve koleksiyonda eserleri olan sanatçı Pop kültür ve reklamlardan, Andy Warhol ve Roy Lichtenstein gibi sanatçılardan etkilenerek kariyerinin ilerleyen yıllarında üst üste gelmiş efekti veren yağlı boya tablolar üretiyor. Bu resimlerin en güzel yanı gerçekçiliği, seçilen renkleri ve yarattğı hayali ve dinlendirici efekt. Eselerine dikkatli bakıldığında birçok başka resim kesfedebileceğiniz eserler üretiyor sanatçı. Bu eserinde olduğu gibi birçok yağlı boya resmin içinde çıkan kadın dudağı ve gözleri görmek mümkün. Diğer sanatçılardan farklı olarak izleyiciye konuyu ve resmi direkt sunmak yerine, parçalar halinde ve görmek isteyenin görebileceği şekilde resmediyor.


Raqib Shaw, Fall of the Jade Kingdom I, 2014 – White Cube Gallery
Yağlıboya, sim, yalancı elmas, enamel

1974 doğumlu Hintli sanatçı Shaw’ın eserleri oldukça detaylı bir hayalgücünü yansıtıyor.  Eserleri zerine parlak taşları özenle yerleştiren ve birçok renge yer veren sanatçı Hint motifleri, Batı ile Doğu kültürleri, İran halıları, Japon kültürü  ve Kuzey Rönesans sanatını  işlerinde yansıtıyor.

Tate Modern ve Metropolitan Müzelerinde solo sergiler gerçekleştirmiş olan sanatçı birçok ülkeden , akımdan , geleneksel sanatlardan ve materyallerden etkilenerek yola çıkan çocuksu, renkli, inanılmaz incelikle işlenmiş, detaya, sürprizlere, geleneksel öğrelere yer veren eserler üretiyor.


Erich Comeriner, Spirale mit Stuhl, 1929

Bauhaus akımını takip etmiş olan, fotoğraf ve kolajları ile ünlü olan usta sanatçıya ait çarpıcı bir kolaj.


Man Ray, (b. 1890- 1976 A l’heure de l’observatoire – Les amoureux , 1967

En çok moda fotoğrafları ve fotoğrafçılık yönüyle tanınan usta Amerikalı sanatçı Man Ray Surreal ve Dada akımına ilham katan önemli sanatçılardan biri. Art Basel’de sergilenen bu lithografının Rene Magritte’in eserleri ile olan benzerliği göze çarpıyor.


Jan Fabre (b.1958) , Reflecting Cross , 2013

Belçikalı sanatçı Jan Fabre Sürreal heykeller yaratan, değişik materyaller kullanarak 3 boyutlu eserler üreten, hayvanlar, insan ve insan beyni ile ilgili konulara eserlerinde yer veren bir sanatçı. İşleri her ne kadar sürreal olsada bir o kadar gerçekçi aynı zamanda. Sanatçının mermerden elle oyarak yaptığı bu büyük beyin eseri “ Do we feel with our brain and think with our hearts?” “ Beynimizle hissedip kalbimizle mi düşünüyoruz?” adlı serisine ait. Bu seride birçok beyin heykeli yer almakta. Sanatçının çıkış noktası ise nöroloji üzerine çalışmalar yapan İtalyan bilimadamı Giacommo Rizzolatti’nin araştırmalarından geliyor. Beynin empati ve imitasyon yapmasını sağlayan nöronlardan yola çıkan sanatçı eski geleneksel heykelciliği günümüze sürreal bir şekilde taşıyor.


Yazı: Yasemin Vargı
 



En Çok Okunanlar