İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 20 yıldır Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali 28. kez perdelerini açmaya hazırlanıyor. 22 Ekim – 19 Kasım tarihleri arasında, Mehmet Birkiye küratörlüğünde izleyiciyle buluşacak festival, Türkiye’den ve yurtdışından toplam 19 tiyatro, performans ve dans gösterisine evsahipliği yapacak. Biletler 13 Eylül Cuma günü satışa çıkacak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 20 yıldır Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali, 22 Ekim’de 28. kez perdelerini açmaya hazırlanıyor.
2022 yılında küratörlü bir yapıya geçen İstanbul Tiyatro Festivali, Kent Oyuncuları geleneğinin önemli temsilcilerinden, hem oyuncu hem yönetmen kimliğiyle pek çok ödülle onurlandırılan Mehmet Birkiye’nin küratörlük döneminin ilk yılında, 5 uluslararası, 14 yerli oyundan oluşan bir programla tiyatroseverleri karşılamaya hazırlanıyor.
19 Kasım’a kadar sürecek festival programında, günümüz tiyatrosuna farklı soluklar getirecek yeni yerli yapımlardan bir seçkiye yer verecek. Şahika Tekand, Ebru Nihan Celkan, Yiğit Sertdemir, Özen Yula, Levent Tülek, Kerem Kurdoğlu, Tuğçe Tuna, Engin Hepileri, Nagehan Gürkan, Elif Temuçin, Halil Babür, Güray Dinçol, Ümit Erlim, Başak, Kıvılcım Ertanoğlu, Michael Önder, Selin Şenköken’in imzalarını taşıyan yapımlar prömiyerlerini festivalde yaparak izleyicinin beğenisine sunulacak. Festivalde bu yıl ayrıca, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatro Teşvik Ödülü ve İKSV Genç Sanatçı Fonu’yla desteklenen üç yeni yerli oyun sahnelenecek.
Festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da dünya tiyatrosundan çarpıcı örnekleri izleyiciyle buluşturacak. Özellikle sıradışı Shakespeare yorumlarının öne çıktığı programda Almanya, Fransa, Romanya, Sırbistan ve Japonya’dan eserler yer alacak. Festivale her gelişi büyük heyecan yaratan topluluk Schaubühne Berlin, on yılın ardından yönetmen Thomas Ostermeier’in yönetiminde, yıldız oyuncu Lars Eidinger’in başrolünde oynadığı III. Richard’ı ile; festival izleyicisinin geçmiş yıllardan hatırlayacağı bir başka büyük yönetmen Declan Donnellan, Marin Sorescu Ulusal Tiyatrosu ile birlikte sahneye koyduğu Hamlet ile; tüm dünyada izleyicileri derinden etkileyen Nikita Milivojević ise Sırbistan Ulusal Tiyatrosu oyuncularıyla sahneye koyduğu gerçeküstü bir Macbeth ile festivalde olacak. Dünyanın en köklü tiyatrosu kabul edilen Comédie-Française ilk Türkiye ziyaretini, dünyanın en önemli tiyatro festivallerinden Avignon Festivali’nin direktörü Tiago Rodrigues’in yönettiği Hekabe, Hekabe Değil isimli oyunla 28. İstanbul Tiyatro Festivali’nde yapacak. Ayrıca festival, Japonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 100. yılı kutlamaları vesilesiyle Japon butoh dansının büyük ustası Ushio Amagatsu’yu, topluluğu Sankai Juku’nun Utsushi başlıklı gösterisiyle ilk defa ülkemizde ağırlayacak.
Tüm şehre yayılacak 28. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında, İstanbul’un iki yakasında; Alan Kadıköy, Arter Karbon, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, DasDas, Erdem Otopark, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Metrohan, Hope Alkazar, Maximum UNIQ Hall, Üsküdar Tekel Sahnesi ve Zorlu PSM olmak üzere 11 farklı mekân festival izleyicilerine kapılarını açacak.
Festival biletleri, İKSV Lale Kart üyeleri için 10 Eylül Salı 10.30’da başlayacak indirimli ön satış döneminin ardından 13 Eylül Cuma saat 10.30’da passo.com.tr adresinden, Passo mobil aplikasyonu üzerinden, Passo perakende satış noktalarından ve İKSV gişesinden genel satışa açılacak.
Eczacıbaşı Genç Bilet projesi kapsamında, sınırlı sayıda öğrenci bileti 20 TL.
28. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında, halka açık ve ücretsiz etkinlikler de gerçekleştirilecek. Festivalle ilgili ayrıntılı bilgiye tiyatro.iksv.org adresinden ulaşılabilir.
Festival, açılışını 22 Ekim’de Müfettişler ile yapıyor
Absürt tiyatronun ülkemizdeki öncülerinden Melih Cevdet Anday’ın ünlü oyunu Mikado’nun Çöpleri ile geçen sezon övgüler toplayan Tiyatro İN, bu kez yazarın çok daha az bilinen Müfettişler’ini sahneye taşıyor. Bu gizli hazineye çağdaş bir bakış açısıyla yaklaşan Engin Hepileri’nin yönettiği, Aslıhan Gürbüz, Erkan Kolçak Köstendil, Kadir Çermik ve Burak Altay’ın sahnede parladığı oyun Kenan Doğulu’nun müzikleriyle taçlanıyor. Müfettişler, Yatırım Finansman Menkul Değerler AŞ’nin gösteri sponsorluğunda, 22 ve 23 Ekim’de izleyiciyle buluşacak.
Schaubühne Berlin, 10 yılın ardından III. Richard ile festivale dönüyor
Çağımızın en önemli yönetmenlerinden Thomas Ostermeier ile topluluğu Schaubühne Berlin, 10 yılın ardından festivale bir başyapıtla dönüyor. Her yapımıyla tiyatro tarihinde yeni bir sayfa açan yönetmen ve festivale daha önce konuk olan Nora Bir Bebek Evi, Hamlet ve Bir Halk Düşmanı yapımlarıyla İstanbul Tiyatro Festivali takipçilerini derinden etkileyen topluluk, bu kez dünya sahnelerini kasıp kavuran III. Richard ile İstanbul’a geliyor. 2012’de Hamlet rolündeki unutulmaz performansıyla İstanbullu tiyatroseverlerin kalbinde taht kuran Lars Eidinger, bu defa tüyler ürperten bir baştan çıkarıcılıkla canlandırdığı III. Richard rolüyle karşımıza çıkıyor. Eleştirmenlerin “karanlıkta bile parlıyor” sözleriyle övdüğü Eidinger, III. Richard’da bir rock yıldızına dönüşüyor; seyircide merhametsiz krala karşı umulmadık bir sempati uyandırıyor ve tüm çekiciliğiyle seyirciyi kralın suçlarına ortak ediyor. 18 ve 19 Kasım’da Zorlu PSM’de sahnelenecek gösteri, katkı sağlayan kuruluş olarak destek veren MeylDiageo ve Zorlu PSM’nin yüksek katkıda bulunan mekân sponsorluğu desteğiyle gerçekleşiyor.
Dünyanın en köklü tiyatro topluluğu Comédie-Française ilk kez Türkiye’de
Çağımızın önde gelen tiyatrocularından, Avignon Festivali Artistik Direktörü Tiago Rodrigues, gerçekle kurguyu, kişisel ile politik olanı birleştiriyor, sanatsal araçlarla hayatı şiirsel bir dönüşüme uğratıyor. Yaşanmış bir olaydan esinlenerek yeniden yazılan Hekabe, Hekabe Değil’de otizmli bir oğlu olan bir annenin adalet arayışı yüzyılları aşıp günümüzde yankılanıyor. Fransa’nın en iyileri sayılan ve her biri birer “ikon” olarak tanımlanan Comédie-Française oyuncuları ve özellikle başrolde Elsa Lepoivre, üstlendikleri karakterlere kusursuz bir inandırıcılıkla hayat veriyor. Institut français İstanbul ve İBB Şehir Tiyatroları’nın değerli işbirliğiyle, 2 ve 3 Kasım’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak oyunun yüksek katkıda bulunan gösteri sponsoru ise ENKA Vakfı
Sankai Juku
Dünyada fırtınalar estiren topluluk Sankai Juku ilk kez festivalde
Festivalin bir diğer sürprizi olan Utsushi, Japonya’nın evrensel kültür mirasına hediyelerinden butoh dansının en çarpıcı örneklerinden biri. Sahnede dans eden altı beyaz figür yalnızca etkileyici bir görsellik sunmuyor aynı zamanda mutluluk, üzüntü, acı ve umutla dolu, insanlığa dair incelikli bir hikâye anlatıyor. 1980’lerin başında butoh dansını Avrupa’ya tanıtan Ushio Amagatsu, mart ayında hayata veda edene kadar topluluğu Sankai Juku ile çıktığı turnelerle bu dans türünün tüm dünyada büyük bir hayran kitlesi kazanmasını sağladı. Uluslararası festivallerden gelen yoğun istek üzerine yaratılan Utsushi, Amagatsu’nun 45 yıllık sanatının özünü yansıtan bir retrospektif olduğu gibi kendi içinde bütünlüklü yeni bir eser. 1980’lerden bu yana tüm dünyada fırtınalar estiren Sankai Juku, Japonya ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıldönümü vesilesiyle ilk kez ülkemize gelerek festival kapsamında izleyicilerle buluşacak. 24 ve 25 Ekim’de Zorlu PSM’de sahnelenecek gösteri Elektromak Büro Makineleri San. ve Tic. A.Ş.’nin eş gösteri sponsorluğu, Zorlu PSM’nin yüksek katkıda bulunan mekân sponsorluğu ve Japan Foundation’ın değerli işbirliğiyle gerçekleşecek.
Hamlet
Usta yönetmen Declan Donnellan 20 yıl aradan sonra tekrar festivalde
Shakespeare’in, ölümlülük, yozlaşma ve intikam temalı başyapıtı Hamlet, çağımızın en önemli yönetmenlerinden Declan Donnellan’ın yorumunda günümüze taşınırken Nick Ormerod’un sade olduğu kadar çarpıcı sahne tasarımıyla izleyiciler binlerce kez anlatılmış bu hikâyeyi yepyeni bir bakış açısıyla deneyimliyor. 165 yıllık tarihinde pek çok unutulmaz oyuna imza atmış Marin Sorescu Ulusal Tiyatrosu’nun usta oyuncularının performansı ise her detayında ayrı bir lezzet barındırıyor. The Guardian gazetesinin “Bir sonraki işleri her ne olursa olsun her zaman büyük olay olacağı kesindir” diye tanımladığı topluluk, yoğun, güçlü sahnelemeleri ve özellikle klasiklere yeni bir ruh katmasıyla tanınıyor. Edinburgh, Avignon, Salzburg gibi önde gelen festivaller için oyunlar yöneten, dört Olivier ve Venedik Bienali’nden Altın Aslan Yaşam Boyu Başarı Ödülü sahibi Declan Donnellan imzalı Hamlet, 7 ve 8 Kasım’da DasDas’ta sahnelenecek.
Usta Shakespeare yönetmeninden “rüya” gibi bir Macbeth şimdi
Özgün Shakespeare yorumları ve estetik olduğu kadar kışkırtıcı rejileriyle izleyiciyi derinden etkilemeyi başaran bol ödüllü yönetmen Nikita Milivojević, Sırbistan Shakespeare Festivali için sahnelediği Macbeth’te aynı anda hem zamansız hem çağdaş olabilen gerçeküstü bir dünyayı incelikle şekillendiriyor. 30 yılı aşan kariyeri boyunca ülkesinde almadığı tiyatro ödülü neredeyse kalmamış Sırp yönetmen Nikita Milivojević, Uluslararası Belgrad Tiyatro Festivali’nin direktörü olduğu gibi Sırbistan Shakespeare Festivali’nin de kurucu direktörü. Cesur ve yenilikçi yorumlarıyla klasikleri 21. yüzyıla taşıyan Milivojević, Shakespeare’in Globe Tiyatrosu’nda yazarın V. Henry oyununu yönetti; Atina’da sahnelediği Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı yılın kültür olayı olarak nitelendirilirken Çehov’un Üç Kız Kardeş’iyle Yılın En İyi Yönetmeni seçildi. 1861’de Avusturya İmparatorluğu zamanında kurulan Sırbistan Ulusal Tiyatrosu, o zamandan beri Sırpların kültürel kimliğine katkı sağlamış en önemli kurumlardan biri kabul ediliyor. Macbeth, 12 ve 13 Kasım’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahnelenecek.
İstanbul Mon Amour / Senden Bana Hayır Gelmez Güzel İstanbul
Festivale özel: İstanbul Mon Amour / Senden Bana Hayır Gelmez Güzel İstanbul
Festivalin özel yapımı, her yıl tiyatroseverlere farklı bir kurguyla İstanbul’un tarihi mekânları arasında içinde, kalbinde, günübirlik bir tiyatro gezintisi yaşatan İstanbul Mon Amour, bu kez alt başlığını Cahit Irgat’ın İstanbul şiirinden alıyor ve şehrin yeknesak gürültüsünün bastırdığı sesleri, karmaşasının görünmez kıldığı yaşantıları sahneye taşıyor. Tiyatromuzun en güçlü isimlerinden dördünün yazar ve yönetmen olarak bir araya geldiği proje Bülent Şakrak, Okan Yalabık ve Funda İlhan’ın etkileyici performanslarıyla Beyoğlu’ndaki üç farklı mekânda benzersiz bir yolculuğa dönüşüyor. Festivale özel olarak yaratılan, Meke Sanat’ın gösteri sponsorluğuyla desteklenen, festivalin tüm gün sürecek kapanış etkinliği İstanbul Mon Amour I Senden Bana Hayır Gelmez Güzel İstanbul, 8 ve 9 Kasım’da Metrohan, Hope Alkazar ve Erdem Otopark’ta gerçekleştirilecek.
Çağdaş tiyatromuzun büyük ustası Şahika Tekand’dan günümüze eğlenceli bir bakış
Geliştirdiği özgün teknikle adını dünya tiyatro tarihine yazdıran Şahika Tekand, kurucusu olduğu Studio Oyuncuları için yazıp yönettiği yeni oyununda Zeus’un ölme ihtimaliyle Olimpos’un zirvesine hâkim olan korku, hırs ve arzular üzerinden iktidar, evlilik, emek, adalet, akıl, fırsat, savaş gibi kavramları ironik bir biçimde ele alıyor. Ionesco, Beckett, Aristofanes gibi hem klasik hem çağdaş komedi ustalarının dünyalarıyla selamlaşan oyun, Olimpos tanrılarının dünyanın ve insanlığın geldiği noktada kendi durumlarını tartıştıkları ve anlamaya çalıştıkları bir günde geçiyor. Müzikal bir karaktere de sahip Ölüyor mu ne?, 16 ve 17 Kasım’da Alan Kadıköy’de izleyicileri eğlenceli bir akışa katılmaya davet ediyor.
Kadın üretimini vurgulayan bir seçki: "Bu İşte Bir Kadın Var"
İstanbul Tiyatro Festivali programında, konusunu kadın hikâyelerinden alan ve/veya yazarı, yönetmeni, oyuncusu kadın olan oyunlardan bir seçki, kadın üretiminin ve kadın bakış açısının daha görünür kılınması amacıyla, Odeabank’ın tema sponsorluğundaki “Bu İşte Bir Kadın Var” başlığı altında izleyicilere sunuluyor.
Kadın ve erkeğin geleneksel rollerini sorgulayan Bir Bebek Evi, bir yandan feminist bir metin kabul edilmekle birlikte diğer yandan Nora’nın hikâyesinde her bireyin toplumsal baskılara karşı kendini özgürce var edebilme çabasını anlatıyor. Tuğçe Altuğ öncelikli olarak kadın hikâyeleri anlatmak için kurduğu Tiyatro Circa’nın bu ilk yapımı Nora (Bir Bebek Evi)’nde Nora’ya hayat verirken sahnelerin özlenen ismi Deniz Celiloğlu,sevilen oyuncu Özlem Öçalmaz ve Cem Avnayım da ona eşlik ediyor. Oyun, 30 ve 31 Ekim’de, yüksek katkıda bulunan mekân sponsoru Zorlu PSM’nin Turkcell Platinum Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.
Bol ödüllü topluluk Tiyatro BeReZe, Çehov’un Martı’sından uyarladığı yeni yapımı Martı mıyım?’da çağımızın radikal dönüşümlerinin gölgesinde geçmişi kutsama eğilimindeki bugünün Çehov karakterlerini sahneye taşıyor. Sezin Akbaşoğulları, Sanem Öge, Tolga İskit, Nazlı Bulum ve Erkan Uyanıksoy’un rol aldığı bu incelikli oyun, sahnede hem kurgu ile gerçeği hem de geçmişi, şimdiyi ve geleceği birlikte yaşatıyor. Oyun, 4 ve 5 Kasım’da Alan Kadıköy’de izlenebilir.
Festivalde prömiyer yapacak gösteriler
Tiyatromuzun dikkat çekici isimlerinden Ebru Nihan Celkan ve Nagihan Gürkan’ı ilk kez bir araya getiren Loop’ta izleyiciler, Ali ile birlikte Berlin’e taşınan Umut’un peşinden belirsizliğe bir adım atarak etrafımızda dönüp duran dünyayı, yetişilmesi gereken hayatları, herkesi ve her şeyi normalleştirmeye çalışan kurumları sorguluyor. Loop, 23 ve 24 Ekim’de Alan Kadıköy’de sahnelenecek.
Ülkemizde ilgiyle takip edilen Mayenburg’un kaleminden Gecediyarı, babalarından kalan evde Adolf Hitler imzalı bir resim bulan kardeşlerin geçmişleri ve gelecekleri üzerine hesaplaşmalarını konu ederken zor tartışmaları yüksek dozda mizahla bezeyerek ezbere tepkileri bozuyor. Schaubühne Berlin ve Young Vic yapımlarında övgüler toplayan oyunu, ülkemizde ilk kez Siyah Beyaz ve Renkli oyuncuları, 26 ve 27 Ekim’de Alan Kadıköy sahnesine taşıyor.
Yazar, yönetmen, oyuncu, sahne tasarımcısı olarak pek çok ödülün sahibi Yiğit Sertdemir, beş yıllık bir aradan sonra kaleme aldığı ilk oyun Bagajdaki Balta ile festivale konuk oluyor. Bir zamanlar yaşanmış ve olamamış bir aşkın özneleri bir gece vakti park edilmiş bir arabanın önünde buluşuyor ve geçmiş, bugün, yarın konuşulurken zamanlar, kişiler, türler birbirinin içine giriyor. 2022 Afife Tiyatro Ödülleri’nde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu seçilen Pınar Güntürkün ile Aziz Caner’i buluşturan Bagajdaki Balta prömiyerini festivalde yapıyor. Oyun, 12 ve 13 Kasım’da Alan Kadıköy’de sahnelenecek.
Mitolojiyle tarihin, anılarla rüyaların iç içe geçtiği şiirsel bir kurguda yıkıcı ama umut vadeden bir gelecek tasviri sunan Medea–Material, Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatroları işbirliğiyle ilk kez Türkçe sahneleniyor. Heiner Müller’in 1982’de Berlin Duvarı yıkılmadan önce kaleme aldığı bu oyun, Medea’yı bir karakterden ziyade materyal olarak ele alıyor ve karakter, yapı, anlatı ve performans öğelerinde yarattığı bağlantılar ve karşıtlıklarla Medea miti üzerinden batı uygarlığını analiz ediyor. Tiyatromuzun çınarlarından Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği ve “dördüncü duvarı” ortadan kaldırarak izleyicileri de yaratıcı yolculuğuna dahil eden Medea - Material, 16 Kasım’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde izlenebilir.
Çağdaş dans alanında ülkemizin önde gelen isimlerinden bol ödüllü koreograf, dans ve performans sanatçısı, akademisyen Tuğçe Tuna’nın, Ortaçağ’da Avrupa’da baş gösteren, bilim insanlarının hâlen çözemediği gizemli bir salgından ilham alan, bedeni insanın kişisel politikasını inşa ettiği bir alan olarak değerlendiren yeni eseri Dans Salgını, 2 ve 3 Kasım’da Arter Karbon’da sahnelenecek.
Festivalden yepyeni bir bölüm: Yeni arayışlar
Çarpıcı anlatısı ve sahnelemesiyle geçtiğimiz festivalin favorilerinden Çirkin’in yapımcısı Dolkun Production bu kez prömiyerini Yeni Arayışlar bölümünde yapacak Linçler ve Dudaklar ile festivale konuk oluyor. Direklerarası Tiyatro Ödülleri’nde Kasap ve HE-GO ile iki kez Yılın Oyun Yazarı seçilen, HE-GO ile ayrıca Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’nde Yılın Yerli Oyun Yazarı ödülünü alan Halil Babür, Linçler ve Dudaklar’da yaşamı yalnızca akıl üzerinden dizayn edip haklı olmayı bekleyenlerin hikâyesini olağanüstü bir sürükleyicilikle anlatıyor ve sinematografik rejisiyle sıradışı bir tiyatro deneyimi vadediyor. İKSV 50. Yıl Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen oyun, 6 ve 7 Kasım’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.
2016’da ilk oyunu Şatonun Altında ile Macbeth’i hizmetlilerinin gözünden anlatan Fiziksel Tiyatro Araştırmaları bu kez Haberci ile tragedyaların isimsiz habercilerini başrole taşıyor. Sofokles’in üçlemesini merkeze alan oyun, hatalarının bedelini hem kendisine hem toplumuna ödeten kahramanların karşısına habercileri koyuyor ve onları içinde bulundukları durumu sorgulayan, kendi kişisel tarihlerini arayan anlatıcılara dönüştürüyor. Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatro Teşvik Ödülü desteğiyle üretilen ve İKSV 50. Yıl Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen oyun, 9 ve 10 Kasım’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde.
Zeynep Kaçar’ın Atillâ İlhan ve Notre Dame de Sion Edebiyat Ödüllerini kazanan romanından uyarlanan Yalnız, geçen sezon Treplev ile beğeni toplayan Başak Kıvılcım Ertanoğlu ve Ümit Erlim’i bir kez daha bir araya getiriyor. İki farklı zaman diliminde ilerleyerek Feray’ın aylar ve yıllar içindeki değişimini bir ülkenin dönüşümüne paralel olarak izleyen oyun, kimliğinden koparılıp görülmez olan bir kadının kendini bulma, görme ve gösterme çabasını anlatıyor. İKSV 50. Yıl Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen oyun, 13 ve 14 Kasım’da Üsküdar Tekel Sahnesi’nde izlenebilir.
Savaş ve Barış
Mehmet Birkiye’den ses getirecek bir oyun
Kocaeli Şehir Tiyatroları dünya edebiyatının başyapıtlarından, savaşın ortasında üç aristokrat ailenin aşk, dostluk, ihanetle örülü hikâyesini anlatan Savaş ve Barış ile festivale konuk oluyor. Helen Edmundson’un uyarlaması Mehmet Birkiye’nin rejisinde tüm ihtişamını korurken geçerliliğini hiç yitirmeyen temaları merkezine alıyor. Mehmet Birkiye’nin yönettiği Vişne Bahçesi ile 2022 Afife Tiyatro Ödülleri’nde Yılın En Başarılı Oyunu kategorisindeki ilk ödülünü kazanan Kocaeli Şehir Tiyatroları, bu yıl Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi ile yedi dalda aday olduğu Afife Tiyatro Ödülleri’nde bir kez daha Yılın En Başarılı Oyunu dâhil üç ödül kazandı. Anadolu’nun ilk ödenekli tiyatrosu olan topluluk, kurulduğu 1997 yılından bu yana 183 farklı yapımla milyonlarca seyirciye ulaştı. Sadece oyunculuğu ve yönetmenliğiyle değil, akademisyen olarak da ülkemiz tiyatrosuna katkıları nedeniyle geçtiğimiz yıl kendisine İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü verilen ve bu yıl festivalin küratörlüğünü üstlenen Mehmet Birkiye Kocaeli Şehir Tiyatroları’nda yine çok ses getirecek bir oyuna imza atıyor. Savaş ve Barış, 31 Ekim’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde izlenebilir.
Festivalden çocuklar için ücretsiz atölyeler
28. İstanbul Tiyatro Festivali ve İKSV Alt Kat, çocukları tiyatronun büyülü dünyasını keşfetmeye davet ediyor. 12 ve 14 Kasım tarihlerinde Baba Sahne'de gerçekleşecek Sevinç Erbulak ile Kitap Okuma ve Tiyatro Sahnesi Keşfi etkinliklerinde çocuklar, tiyatronun sahne arkasını, bir oyunun nasıl gerçekleştirildiğini, İKSV’nin 2019’da çocuklar için yayımladığı Tiyatroda Bir Gün kitabının yazarı Sevinç Erbulak’la deneyimleyecekler. Gözde Eyce’nin resimlediği, yayın yönetmenliğini Burcu Ural Kopan’ın üstlendiği kitap, Bernard van Leer Vakfı’nın desteğiyle, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Feyza Çorapçı’nın danışmanlığında hazırlanmış ve Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak üç dilde basılmıştı. 4-9 yaş arası çocuklar için ücretsiz olarak gerçekleştirilecek etkinliklere katılım için rezervasyonlar 22 Ekim Salı günü açılacak. Ayrıntılı bilgi için: tiyatro.iksv.org
28. İstanbul Tiyatro Festivali biletleri 13 Eylül Cuma günü satışa çıkıyor
Festival biletleri Lale Kart üyeleri için indirimli ön satış döneminin ardından, 13 Eylül Cuma günü 10.30’dan itibaren passo.com.tr adresinden, Passo mobil aplikasyonu üzerinden, Passo perakende satış noktalarından ve İKSV gişesinden (pazar günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında) genel satışa sunulacak. İKSV Kurucu Sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle hayata geçen Eczacıbaşı Genç Bilet projesi kapsamında, sınırlı sayıda öğrenci bileti 20 TL’den satışa çıkacak.
İKSV'nin sene boyunca gerçekleştirdiği tüm etkinlikleri destekleyen Lale Kart üyeleri, festival biletlerini indirimli fiyatlarla ve öncelikli olarak alabilecek. Biletler, Siyah Lale Kart üyeleri için 10 Eylül Salı, Beyaz Lale Kart üyeleri için 11 Eylül Çarşamba, Kırmızı Lale Kart üyeleri için 12 Eylül Perşembe saat 10.30’da satışa sunulacak. Siyah ve Beyaz Lale Kart üyeleri biletlerini yer seçme opsiyonuyla passo.com.tr üzerinden veya kendilerine gönderilen rezervasyon formu aracılığıyla %25 indirimle satın alabilecek. Kırmızı Lale Kart üyeleri ise %15 oranında indirime sahip olacak.
Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nden Yeni Bir Sergi: “Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler”
3 gün önceSinopale 9 "Tükenmeden Önce Yeni Değerler Evreni" Temasıyla Başlıyor
4 gün önceFotoğraf ve Yaratıcı Disiplinler 212 Photography Istanbul’da Buluşuyor
4 gün önceSanko Holding, Karkamış Antik Kenti'ne Arkeoloji Alanında Dünyanın En Özgün Koruyucu Çatı Eserini Kurdu
7 gün önceBu Yıl İlki Düzenlenen Galeri Beylikdüzü ‘Görsel Sanatlar Yarışması’ Sonuçlandı!