ekavbanner1.jpg.jpg

Kamusal Alan Sanatının En Güzel Yorumcuları Gillie&Marc | Yazan Nurdan Ateş

Nurdan Ateş

3 yıl önce

Perşembe günleri Liverpool Street bölgesinde kurulan Spitalfields antika pazarı Londra’nın görülmesi gereken noktalarından biri ve benim Perşembe günleri mutlaka uğradığım harika bir mekandır. Porselenlerden, takıya binbir çeşit eski eşyanın görsel bir şölen gibi sergilendiği bölgenin bugünlerde çok şeker misafirleri var.

2019 yılının son günlerinde Marble Arch önünde sergilenen Love the Last projesi şimdilerde Spitalfields markette.

NewYork Times tarafından “NewYork tarihinin en büyük Kamu Sanatı yaratıcıları“ medyanın “Dünyanın en sevilen sanatçıları“ olarak adlandırılan Gillie ve Marc ve büyük ses getiren Sosyal Sorumluluk Hareketi Love the Last‘dan bahsedeceğim.

Çocukluğu Zambiya’nın vahşi hayvan habitatından geçen Gillie‘nin bir gün bir filin dişleri için vahşice öldürülmesine şahit olması hayatını değiştirir. O gün hayatını, masum canlıların hayatını korumaya adamaya karar veren Gillie sanatını da bu yolda biçimlendirir. Marc ise daha yirmili yaşlarında Jane Goodall‘ın şempanzelerle yaptığı çalışmaları görmek için Tanzanya‘ya gider ve bu inanılmaz kadından tüm canlıların birbirleriyle olan derin bağından ve doğanın hassas dengesinden çok etkilenir. Bu iki doğa sever genç Hong Kong’da bir film çekiminde tanışır ve 7 gün sonra Everest Dağı eteklerinde evlenmek için Nepal’e gider. O zamandan beri hiç ayrılmayan çift kendilerini, iki zıt karakterin en iyi arkadaş ve ruh eşi olmak için bir araya gelmesinin otobiyografik hikayesi, Tavşan Kadın ve Köpek (Rabbit girl &Dogman) olarak tanımlarlar.

Dogman &Rabbitgirl with Coffee, 2017

Dünyanın en yenilikçi kamusal alan heykellerinin yaratıcısı çift, kamusal sanatın ne olması gerektiğini yeniden tanımlıyor. 250’den fazla şehirdeki sanat galerileri ve halka açık alanlarda eserleri görülebilen sanatçının pek çok ödülü mevcut.

New York’ta bulunan Last Three

İki sanatçının büyük ses getiren ,önemli çalışmalarından New York’ta sergilenen Last Three, 43 metre yüksekliğinde gezegenin en uzun bronz gergedan heykeli. Last Three sadece bir sanat eseri değil aynı nesli tükenmekte olan kuzey beyaz gergedanlarının korunmasına, kaçak avcılığın engellemesine yönelik dikkatleri çekmeyi amaçlıyor. İki sanatçı ülkelerindeki gergedan kaçakçılığını ortadan kaldırmak için Vietnam hükümetine baskı yapıyor ve heykellerindeki pasif izleyici kitlesini destekçileri olmaya teşvik ediyor. Yaptıkları çalışmalarla birçok vahşi hayvanın soyunun devamlılığı için ciddi kaynak sağlıyor.

Londra’da sergilenen çalışmaları The Orphans - Öksüzler ise fildişi kaçakçılığının doğaya verdiği vahşi zarara dikkat çekmek için tasarlanmış. Her gün insan ve vahşi yaşam çatışması ve fildişi kaçakçılığı sonucu 55 filin öldürüldüğünü biliyor muydunuz? Her gün anneleri vahşice öldürülen yavru filler yetim kalıyor, kendilerine bakamıyor ve annelerinden vahşice ayrılmaları neticesi psikolojik travma ile acı yaşıyor.

3 metre boyundaki anne filin dişlerine dikkat çekilmesi için koyu maviye boyanmış.

Gillie ve Marc bebeklerin kaybettiği anneyi temsil eden 3 metre boyundaki bir anneye doğru koşan 20 bronz yavru filden meydana gelen The Orphans, insanoğlunu kendi acımasızlığı ile yüzleşmesini hedefliyor. Her bir heykel bebek fil Sheldrick Wildlife Trust’un korumasındaki gerçek öksüz filler. (Bu gördüğünüz bebeklerin bakımına destek olmak hatta evlat edinmek için www.sheldrickwildlifetrust sitesine girerek bilgi alabilirsiniz.) Bu dev görünümlü hayvanlar doğaya son derece nazik ve saygılı, güçlü aile bağlarıyla bebeklerine herşeyi öğreten onları yetiştiren merhametli varlıklar. İklim değişikliği, hızla artan orman yangınları, fildişi kaçakçılığı ve kaçak avlanma sonucu pek çok fil daha doğmadan ölüyor veya hayatta kalmakta zorlanıyor. Bu enstalasyonla, insan bencilliği sonucu arkada yetim kalan yavruların acısını göstererek insanoğlunu merhamet duygusuna davet ediyor.

Eserler aralık ayı boyunca Liverpool Street‘de Spitalfields Market’te görülebilir.

Yazı ve Fotoğraflar: Nurdan Ateş



En Çok Okunanlar