f2af643b-1f2b-4576-a0c7-c8029d8139a4.png

Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde Hasat Sonu Şenliği I Yazan Nurdan Ateş

Nurdan Ateş

7 ay önce

Yeşilin sarıya, sıcak havanın tatlı bir esintiye döndüğü harika bir Eylül gününde 2021 Avrupa Müze formunun Silletto, 2022 Avrupa Birliği Kültür Mirası Europa Nostra Ödülü'ne layık görülen Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde Hasat Sonu şenliğindeyim.

Bu toprakların memleketimize kazandırdığı vizyoner iş insanı Kenan Yavuz, büyüdüğü topraklara minnettarkarlığını kurduğu Etnografya Müzesi ile tüm dünyaya tanıtmaya devam ediyor. Kültür Turizm Bakanlığı 2023 Özel Ödülü'ne layık görülen müze “Bize gelen bizi yaşar” sloganıyla ziyaretçilerine kadim Anadolu’nun bereketli toprakları ile buluşturuyor. Bu sene hasat sonu şenliklerine katılma imkanı bulduğum müzeye ulaşmak Trabzon Havalimanı'nı tercih ettim Trabzon’dan 2 saatlik bir araba yolculuğu ile Bayburt’un Beştepe Köyü'ne ulaştık. Deniz seviyesinden yaklaşık 1700 mt yukarıda olması sebebiyle bizi güneşli ama hafif serin bir hava karşıladı. Bereketli topraklarda hasat sonuydu. Bu topraklardan üretilmiş un ile yapılmış özel köy ekmeği, yöreye özel mis gibi tereyağı, peyniri ve Kenan Bey’in annesinin özel gül reçeli ile karşılandık. Bu küçük köy evi “Geçmişteki güzellikleri geleceğe taşımanın tek yöntemi mekanlardır, mekansız hafıza olmaz, hatıraları geleceğe aktarmanın yegane yöntemini mekanlardır” diyen Kenan bey doğduğu evin bir replikası olarak tasarlanmış.

 

 

Sıcak köy ekmeği, yöresel tereyağ küflü peynir ve Kenan Bey’in müthiş misafirperverliği...

Toprak olanca bereketliyle bize ikramda bulunmak isterken, gelecekte gıda sorunu dünyanın ve ülkemizin en temel sorunlarından biri olacak iken neydi insanı kendi toprağından, köyünden uzaklaştıran. Bol çeşitlilikte bir tarım ülkesi olmamız gerekirken, bizi ithal mercimeğe, nohuta, buğdaya, küspeye mahkum bırakan hata veya eksik neydi??? Kafamda deli sorular, çok belli ki Kenan Bey’in de uzun süredir kafasında... Büyük şehirlere göçü durdurmak, insanlara toprağınızda kalın, ekin -biçin tarlanızı çorak bırakmayın derken onları motive etmek, ekonomik aktiviteyi arttırmak amacıyla bu müzeyi hayata geçirdiğini düşünüyorum. Çeşitli etkinlikler ile dünyanın dört bir yanından insanı bu coğrafyaya çekecek projeler üretmek için konusunda uzman profesyonellerden oluşan danışma kurulu da bu projede emeği kuşkusuz gözardı edilemez.

Sabahın erken saatlerinde uzun bir yürüyüş sonrası, tırpan kullandık, düvene bindik, başaktan buğdayın kollu bir makina ile nasıl ayrıldığını deneyimledik. Ardından yörenin malzemeleri kullanılarak hazırlanmış güzel bir kahvaltı bizi bekliyordu. Her ayrıntıyı en ince detayına kadar düşünen Sibel Hanım'a ve özverili Loru Han çalışanları kocaman bir teşekkürü fazlasıyla hak ediyordu.

Bu sene Hasat sonu etkinliği açılışı, Bayburt’ta geçtiğimiz aylarda atanan Vali Mustafa Eldivan, Kültür Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Gn.Md Yard Sn. Erkan Tarhan ve Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci katılımlarıyla gerçekleşti.

Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Danışma Kurulu'ndan sevgili Dr. Feride Çelik hocam Eleğin Hafızası sergisinin küratörlüğünü üstlenmekte. Sanatçımız Loya Kader Öztürkmen ve üstünde yörenin ehram kumaşını günümüze uyarlayanan Moda tasarımcısı Seren Erdoğan tasarımıyla.

Bayburt Üniversitesi ögrencileri ve  Erasmus değişim programı ile ülkemize ziyarete gelen yabancı öğrencilerde hasat şenliğinin son günü katılımcılar arasındaydı.

Toprak, hasat, başak, buğday derken bu toprak hafızasında “Elek”in önemi çok büyük. Şimdilerde görevlerini makinalara bırakan pek çok alet edavat gibi elek de bu coğrafyanın ayrılmaz bir parçasıydı geçmişte. Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde ilk kez gerçekleştirilen ve her sene devam etmesi planlanan sanatçı yerleştirme programı sanatçısı Loya Kader Öztürkmen. Müzenin danışma kurulu üyelerinden Dr.Feride Çelik küratörlüğünde Eleğin Hafızası sergisi ile bir dev elek, 12 minik elek sergilenmekte. Sanat üretim pratiğinde malzeme olarak eleği sıklıkla kullanan sanatçı Loya Kader Öztürkmen, İyilik için Sanat Derneği sanatçılarından. 34 gün müzede kalarak, bölgenin endemik bitkilerini dağ tepe dolanıp elleri ile toplayıp elekleri ve epoksi ile kapladığı elekleri sergilenmekte. Bitkileri toplarken yörenin endemik bitkilerini derleyip ve “Köyümün Çiçekleri “ kitabını doğa ve çiçek severlerin beğenisine sunan Necip Yavuz’un bilgisinden ve engin tecrübesinden yararlanılmış. 

Kadın, emek ve elek... Buğdayı toplayan, onları eleyen ve onu una, sofralarda ekmeğe dönüştüren eller eleğin üst yüzeyinde resmedilirken Kenan Yavuz’un ailesindeki kadınların portleride buğday başakları arasında yer alıyor. Eserlerin Silletto ödülüne layık görülen 11 ülkedeki müzelerde sergilenecek olması bir diğer gurur vesilesi. Etkinliğe Bayburt Üniversitesi ögrencilerin ve Erasmus programı dahilinde yabancı ülkelerden gelen gençlerinde bulunuyor olması ülkemiz tanıtımı açısından çok kıymetli.

Serginin ardından Loru Han girişinde Moda tasarımcısı Seren Erdoğan’ın yöreye özel el dokuması Ehram kumaşını hafızalarda tekrar yer almasını sağlamak, unutulmuş bir zanaati tekrar canlandırmak amacıyla tasarladığı Ehram’ın Sırrı defilesi ile devam etti. Defilede Saffet Emre Tonguç, Serhan Bali ve soprano Burcu Hancı’nın da yer alması çok hoştu.

“Ehramın sırrı “ defilesi ile unutulmaya yüz tutmuş Dokuma kumaşımız Ehram ‘ı hafızalarda canladırmak için kullanan Moda Tasarımcımız Seren Erdoğan ve Saffet Emre Tonguç

Defilenin sürpriz mankenleri kıymetli Saffet Emre Tonguç, Serhan Bali ve Burcu Hancı 

Ve program Bariton Serhan Bali, piyanist Dilan Dereli ve soprano Burcu Hancı’nın “Bozkırın Sesi Ezgilerle Anadolu” konseri ile devam ederken süprizler birbirini takip etti. Saffet Emre Tonguç‘un Burcu Hancı düet yaptıkları Karadeniz türküleri şahaneydi. Muhteşem tevazusuyla sabahın erken saatlerinde buğday biçip düven süren, defilede müthiş bir performans sergileyen ve  konserde Burcu Hancı ile söylediği Karadeniz türküleriyle Saffet bey Bayburt halkı ve tüm konukların gönüllerini mütevazili ile bir kere daha fethetti.

Programın bitişiyle her akşam Bayburt’a özgü nefis yemeklerin ikramının  ardından gece soğuğa hiç aldırmadan söylenen türküler, şarkılar çekilen halaylar ile bir hasat senliğinin sonuna gelmiş olduk. Yaşadığım en güzel deneyimlerden biri olarak hafızamda her zaman yer alacak bu müthiş hafta sonu için vefanın insanda tecellisi kıymetli Kenan Bey'e, sevgili eşi Sibel Hanım’a ve oğulları Furkan Bey’e ve bütün misafirperverlikleriyle Loru Han çalışanlarına en içten teşekkürlerimi bir borç bilirim.

Bu kadim topraklarda yok olmaya yüz tutan tüm değerlerimizin unutulmaması, yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması hepimizin görevi olmalı. Bize bunu yaşatarak hatırlatan çok kıymetli Kenan Yavuz Bey iyi ki varlar.

Yazı ve Fotoğraflar: Nurdan Ateş

 


Yorumlar (2)

Funda Özkan

Yazıyı müthiş bir keyifle okudum. Böyle güzel gelişmeler bu sıkışmış, ümitsiz zamanlarımıza adeta güneş gibi doğdu. En kısa sürede ben de bir Anadolu seyahati yapıp bu müzeyi de gezmek isterim. Tekrar teşekkürler ve sevgiler

Yeşim çelikhan

Nurdan hanım, bu seferde yalın anlatımınızla Bayburt’dan haberdar olduk. Yazılarınızla bizleri gezdirmeye devam etmenizi diliyorum.


En Çok Okunanlar