Korona Günlerinde Londra'da Sanat: StartNet Art Fair | Yazan Nurdan Ateş

Bu sene yedincisi düzenlenen Startnet Art Fair 2020, 21-25 Ekim arası Saatchi Gallery’de 14 ülke, 34 galeri ve 100’den fazla sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirdi.

Her şeyin dijitalleştiği dünyamızda sanat piyasasında ki gelişmeleri takip etmek, sanatçılarla, galerileri, koleksiyonerlerle, sanat simsarlarını ortak bir dijital platformda birleştirmeyi hedefleyen, dünya çapında müzayedelere bir aplikasyonla ulaşabileceğimiz, çok dil seçenekli Startnet platformu, Samsung işbirliğiyle gerçekleşen sergi Londra’da coronavirüs vakalarının artması sebebiyle bu sene biraz sönük geçti diyebiliriz.

Galeriye figüratif çalışmaları dünyaca tanınmış, insan kişiliğinin karanlık tarafını keşfederek birçok ünlünün de portresini yapmış 1972 doğumlu sanatçı Lincoln Townley‘in eserleri ile giriyorum.

Banker on Venus, Mars and Neptune

Viyana’dan Jonathan Seiffert Gallery ile devam ediyorum. Tanışma ve eserlerini kendi ağzından dinleme imkanı bulduğum Alman sanatçı Daniela Kammerer ‘in çalışmaları. Portrelerini yaptığı insanların görünüşlerinin aksine auralarını, ruh hallerini yaşadıkları hikayelerinin kişilere kattığı izleri resmeden sanatçının Qunten 2020 ve Skin Around the Head 2020 çalışmaları.

Sanatçı Daniela Kammerer ile

Hindistan’ın en geniş kapsamlı sanat galerisi; Yeni Delhi merkezli Gallerie Nvyâ’da çalışmalarına bayıldığım Revati Sharma Singh ile... Yaklaşık 500 yıl önce bestelenmiş Sanskritçe ilahilerden oluşan Rgveda‘dan ilham alan sanatçı Yaradılış İlahisi’nden metinleri 24 ayar altın üzerine işlediği  yazılardan oluşan çalışması.  

“The most important days in your life are the day you born and the day you find  out why “

Alt resim üstünde “Two roads diverged in a wood and I took the one less travelled by and that has made all the difference”

“Two roads diverged in a wood and I took the one less travelled by and that has made all the difference”    

Sanatçı Revati Sharma ile

Canlı, renkli, parlak soyut çalışmaları ile tanıdığımız Reçine sanatçısı İngiliz Nat Bowen‘in “Undivided Fragment” çalışmasıyla.

Bence fuarın en renkli çalışmalarının sergilendiği The Arthound Galley standının önündeyim.

Simon Freeborough ve Mark Sloper çalışmaları.

İlluminati Neon çalışmaları ile ünlü İngiliz sanatçı Mark Sloper, punk köklerinden gelen isyankar tarzı ile eski, tarihi bayraklar, ışıltılı kristal taşlar ve yüksek standartta elle üflenen neonlar kullanarak ürettiği çalışmalarıyla ünlü. Boy George, Elton John, Sex Pistols gibi pek çok punk ve rock müzisyen ve grupları çalışmalarında konu edinen sanatçının Kraliçe Elizabeth ‘in burnunda hızmalı, mavi saçlı ve kolunda Philip dövmesi ile resmettiği çalışması God Save the Queen... Daily Mail’de çıkan bir habere göre Kraliçe bu çalışmayı çok beğenmiş ama omuzundaki kırmızı kalp yerine üstüne yazılı Philip dövmesini “Kraliyet arması” üzerinde olmasını tercih ettiğini dile getirmiş.

Minds Eye Contact, 1982

David Bowie 20/20 vision

Ünlü fotoğrafçı, film yapımcısı Tony McGee‘in 80’lerin pop idolü David Bowie‘e ait 6 çekimden oluşan, Bowie’nin kendi seçtiği imajlardan oluşan çalışması. 16 yaşında bir moda fotoğrafçısı olmaya karar veren McGee 17 yaşında Harper’s Bazaar ve Vogue için kapak fotoğrafları çekmiştir. Kate Moss’un ilk profesyonel fotoğrafın da imzası olan sanatçı 1983 yılında bir partide David Bowie ile tanışır ve dostlukları sanatçının ölümüne kadar devam eder. George Michael, Bob Dylan, Tina Turner’a  pek çok ünlü ile çalışan McGee ‘in objektifinden David Bowie.

Genellikle klasik müzik ve enstrümanlarından ilham alan Kore asıllı sanatçı Shin Eunhyue eserleri. Tuval üzerine farklı teknikler kullanarak, soyut form ve geometrik desenlerle  işitilebilir bir nesneyi; bir viyolonseli bir görsel bir coşkuya dönüştürüyor.

Shin Eunhyue, Piano Concerto, 2017

Shin Eunhyue, New York Rhapsody, 2019

Ve serginin sonuna geldiğimde beni Richard Hambleton ve fotoğraf sanatçısı Franc Palaia‘nın ortak çalışması Night Life. Gece Hayatı serisi, dünya çapında nesillere, sokak sanatı akımının temel taşı olması sebebiyle büyük önem taşımaktadır. Sanatçı Richard Hambleton Manhattan şehir merkezine yerleştireceği bir dizi çalışma tasarladı. ”Only Have Eyes For You” dizisi sanatçının birer bir ölçülerde oto portresinden kesip çıkardığı resimleri ara sokaklara, çöplüklere, sokak lambasının altına yerleştirir. Eserler yoldan geçenlere her zaman izleniyormuş izlenimi verir. Yağmur, rüzgar vb. doğal etkilerle zamanla silikleşen bu posterler duvara yapışmış gri, tuhaf ürkütücü siluetlere dönüşür. Bugün gördüğümüz çalışmalar fotoğrafçı Franc Palaia‘ın çektiği bu fotoğrafların bir dizi teknikle çift taraflı görüntülere dönüşmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Orjinali 53 figür olan serinin 22 adedi sergilenmektedir.

Korona virüs vakaların hızla arttığı şu günlerde Londra’da güvenle bir sanat etkinliğini daha yakalayabilmenin verdiği mutlulukla bu haftayı da kapamış bulunmaktayım. Sanatla kalın, güvende kalın, maske ve sosyal mesafeyi unutmayın.

Yazı ve Fotoğraflar: Nurdan Ateş