f2af643b-1f2b-4576-a0c7-c8029d8139a4.png

Yayoi Kusama’nın Plajda Narsizm Bahçesi | Yazan İnci Aksoy

İnci Aksoy

5 yıl önce



Çağdaş sanatın efsane ismi Yayoi Kusama'nın, önünde uzun kuyruklar oluşturan “Narsizm Bahçesi” adlı sergisi, Rockaway Sanat Festivali kapsamında başladı. Her zamanki gibi yine Kusama’ya ilgi büyüktü!





İyiyle yüzleştiren, egosuyla karşı karşıya getiren, hayattaki herşeyin birbirinin yansıması olduğuna çağrışım yapan bir bahçe yaratmış Kusama. Öncelikle 1966 senesinde Venedik Bienali’nde seyircinin karşısına çıkan 1500 tane parıldayan küre, o günden bugüne bütün dünyayı dolaşmış. “Sizin Narsistliğiniz Satılık” yazan tabelalarla serginin açılışını yapan Kusama, yapıtında insanın narsisist yapısı, egosu, bizi çevreleyen endüstriyel oluşumlara ayna tutuyor.



Kürelere yakınlaştıkça küçülen ama bir o kadar çoğalan görüntünüz, insandaki çoklu benlik kavramına gönderme yapıyor. Yapımının üstünden seneler geçse de insanın hiç değişmeyen, teknolojinin ilerlemesiyle tavan yapan egolarını en yalın ve baş döndürücü bir dille gözler önüne seriyor. Ziyarete gelen sanatseverler de tabi ki egolarına yenik düşüp, ironik bir şekilde kürelerden, “ayna selfie”lerini çekiyor. “Narsizm Bahçesi”, Yunan mitolojisindeki Narcissus karakterinin kendi yansımasına aşık olup boğulmasına bir benzetme olarak da görülebilir.

[[Video:https://data.arttv.com.tr/ekav/temp/mp4/2018/7/9/3592.mp4


Yayoi Kusama bugüne kadar narsisistliği hep işlerinin merkezinde yer vermiş bir sanatçı. Enteresan dünyasının içinde sanatseverleri avangard bir yolculuğa çıkarıyor. Birbirinden değişik, ince düşünülmüş, orijinal yapıtları tüm dünyada büyük ses getirirken, kariyerinin ilk gününden beri medyanın büyük ilgisini çekiyor. Noktaların tanrıçası Kusama bugüne kadar “Sonsuz Aynalar”, “Noktalar Takıntısı”, “Ebediyete olan Özlem” gibi akıl almaz işlere imza atıyor.





1958 senesinde Japonya’dan, Amerika’nın New York eyaletine taşınan sanatçı, ilk ayna enstalasyonunu 1965 yılında hayata geçiriyor. Ardından 1966 yılında “Narsizm Bahçesi” hayat buluyor. 33. Venedik Bienali’nde sergilenen 1500 küreyi, sarı kimonosu içinde havaya fırlatıp, insanlara 2 dolardan satmaya çalışması medyada büyük tartışmalara yol açıyor.



Kusama’nın bu tavrını, eleştirmenler; sanatın ticarileştirilmesinin protestosu ve kendi promosyonu olduğunu düşünüyor. Kusama’nın dediğine göre sanatçı resmi bir şekilde bienale davet edilmiyor. 2 dolardan sattığı kürelerin arasındaki sanatçı uyarılarak durduruluyor fakat küreler sergilenmeye devam ediyor. Venedik Bienali, Kusama’nın kariyerinde büyük etki yaratarak, ilerdeki işlerini de politik açıdan etkiliyor.



Sanatçının başlangıçta plastik olarak ürettiği, paslanmaz çelik, 1500 adet küre, şu an New York “Rockaway!” sanat festivalinde sergilenmekte. New York Jamaica Bay-Rockaway Parks Conservancy’de yer alan festival, Fort Tilden bölgesinde.



Yayoi Kusama’nın küreleri bu sefer eski Amerikan Asker Üssünün bugün dönüştüğü haline ayna oluyor. Fort Tilden’in tarihini yaşatırken, aynı zamanda dikkatleri 2012 Sandy Kasırgası’yla bölgenin yıkıma uğramış haline çekiyor.
Sergi, Sandy Kasırgası’nda büyük hasar alan Rockaway yarımadasının eski haline dönmekte olmasını kutluyor. Moma PS1 Sanat Enstitüsü’nün Rockaway Artists Alliance işbirliğiyle, 1 Temmuz 2018’de açılan sergi, 3 Eylül 2018’e kadar ziyaretçileri bekliyor. New York'a yolu düşenlere Kusama'yı kaçırmayın derim.



Yazı ve Fotoğraflar: İnci Aksoy



En Çok Okunanlar